Almanca’da Denn bağlacı “çünkü” anlamına gelir. Darum ve diğerleri ise genellikle “onun içi, bu yüzden, bu sebeple” gibi anlamlarda Türkçeleştirilir.
Bir eylemin sebebini, yan cümle kullanmadan sebep bildiren bağlaçlar yardımıyla iki ana cümleyi bağlayarak ifade etmek mümkündür. Bu şekilde iki ana cümleyi bağlayan bağlaçların en çok kullanılanı denn‘dir. Denn‘in yanı sıra darum, deshalb, deswegen, daher, also, folglich bağlaçları da sık sık kullanılır.
Bu bağlaçlarla bağlanan iki ana cümle birbirlerinden iki noktalı virgülle ayrılır.
Ich lese die Zeitung.
Gazete okuyorum.
Ich will die neuesten Nachrichten erfahren.
Yeni haberleri öğrenmek istiyorum.
Ich lese die Zeitung; denn ich will die neuesten Nachrichten erfahren.
Gazete okuyorum, çünkü en yeni haberleri öğrenmek istiyorum.
Yağmur geht zum Arzt.
Yağmur doktora gidiyor.
Sie hat Schmerzen im Bauch.
Onun karnında ağrılar var.
Yağmur geht zum Arzt; denn sie hat Schmerzen im Bauch.
Yağmur doktora gidiyor, çünkü onun karnında ağrılar var.
Wir kaufen dieses Kleid nicht.
Bu elbiseyi satın almıyoruz.
Wir haben kein Geld.
Çünkü bizim paramız yok.
Wir kaufen dieses Kleid nicht; denn wir haben kein Geld.
Bu elbiseyi satın almıyoruz, çünkü bizim paramız yok.
Görüldüğü gibi, denn sadece iki cümleyi yanyana getirmekte, ancak bu iki ana cümlenin yapısında hiç bir değişiklik yapmamaktadır.
Meinen Vater können Sie nicht sehen; denn er ist nicht zu Hause.
Babamı göremezsiniz, çünkü o evde değildir.
Brenda kann mit uns nicht kommen; denn er muss in die Schule gehen.
Brenda bizimle gelemez, çünkü o okula gitmek zorundadır.
Roy will nicht Fußball spielen; denn er ist müde.
Roy futbol oynamak istemiyor, çünkü o yorgundur.
Darum ve aynı anlamdaki diğer bağlaçlar da iki ana cümleyi aynı şekilde birbirlerine bağlar, ancak denn ile aradaki fark darum ve benzeri bağlaçların başında bulundukları ana cümlenin yapısında bir değişiklik meydana getirmesidir. Darum ile başlayan ana cümlede, denn‘in aksine özne fiilden sonra gelir ve fiil hemen darum‘dan sonra yer alır.
Ich will besser sehen.
Daha iyi görmek istiyorum.
Ich trage eine Brille.
Bir gözlük taşıyorum.
Ich will besser sehen; darum trage ich eine Brille.
Daha iyi görmek istiyorum, bu yüzden (onun için) bir gözlük taşıyorum.
Peter will seine Familie besuchen.
Peter ailesini ziyaret etmek istiyor.
Er fährt nach Nürnberg.
O Nürnberg’e gidiyor.
Peter will seine Famillie besuchen; deshalb fährt er nach Nürnberg.
Peter ailesini ziyaret etmek istiyor, bu yüzden Nürnberg’e gidiyor.
Der Mann braucht viel Geld.
Adamın çok paraya ihtiyacı var.
Er arbeitet Tag und Nacht.
O gece gündüz çalışıyor.
Der Mann braucht viel Geld; deswegen arbeitet er Tag und Nacht.
Adamın çok paraya ihtiyacı var, onun için gece gündüz çalışıyor.
Yukarıdaki örneklerde ikinci ana cümlenin fiilleri trage, fährt, arbeitet, darum, deshalb, deswegen bağlaçlarından hemen sonra gelmekte ve fiil özne izlemektedir.
Ich friere im Winter sehr; darum trage ich einen Mantel.
Kışın çok üşüyorum, onun için bir palto giyiyorum.
Wir sind heute zu einem Essen eingeladen; daher können wir nicht ins Kino kommen.
Bugün bir yemeğe davetliyiz, bu yüzden sinemaya gelemeyiz.
Das Gemälde ist sehr schön; darum ist es berühmt.
Tablo çok güzeldir, bu yüzden o meşhurdur.
Yukarıda iki ana cümleyi birleştirerek yaptığımız sebep ifade eden cümleleri weil veya da bağlaçlarını kullanarak da ifade etmemiz mümkündür. Ancak aynı anlama gelen weil veya da bağlaçları bir yan cümle başlatır. Denn ve darum için verdiğimiz aynı örneklerle aşağıda weil veya da ile yapılmış yan cümleler teşkil etmekteyiz. Böylece bu bağlaçlarla başlayan yan cümlelerin yapısını daha kolay izleyebilirsiniz.
Ich lese die Zeitung, weil ich die neuesten Nachrichten erfahren will.
En yeni haberleri öğrenmek istediğim için gazete okuyorum.
Yağmur geht zum Arzt, da sie Schmerzen im Bauch hat.
Yağmur karnında ağrılar olduğu için doktora gidiyor.
Wir kaufen dieses Kleid nicht, weil wir kein Geld haben.
Paramız olmadığı için bu elbiseyi alamıyoruz.
Meinen Vater können Sie nicht sehen, da er nicht zu Hause ist.
Evde olmadığı için babamı göremezsiniz.
Brenda kann mit uns nicht kommen, weil sie in die Schule gehen muss.
Okula gitmek zorunda olduğu için Brenda bizimle gelemez.
Weil veya da ile başlayan yan cümleyi anlamda hiçbir değişiklik olmadan en başa almak ve ana cümleyi bir virgülle bu gruba takmak da mümkündür. Tek dikkat edilmesi gereken husus bu durumda ana cümlenin fiilinin bu takdirde hemen virgülden sonra gelmesidir.
Ich trage eine Brille, weil ich besser sehen will.
Weil ich besser sehen will, trage ich eine Brille.
Daha iyi görmek istediğim için bir gözlük taşıyorum.
Her iki ifade şekli de anlam bakımından aynıdır.
Da Peter seine Familie besuchen will, fährt er nach Nürnberg.
Peter ailesini ziyaret etmek istediği için Nürnberg’e gidiyor.
Weil der Mann viel Geld braucht, arbeitet er Tag und Nacht.
Adamın çok paraya ihtiyacı olduğu için o gece gündüz çalışıyor.
Weil ich im Winter sehr friere, trage ich einen Mantel.
Kışın çok üşüdüğüm için bir palto giyiyorum.