Almanca All, Alles Kullanımı

all, alles (bütün, hepsi)

Bu zamir çok çeşitli şekillerde kullanılabilir. All, alle veya alles şeklinde yazılması mümkündür.

Alles oder nichts!
Ya hep ya hiç!
Alles hat er mitgenommen.
Hepsini alıp götürdü.
Sein Onkel verlor alles.
Amcası hepsini (herşeyini) kaybetti.
Du musst mir alles erzählen.
Bana hepsini anlatmalısın.
Allles ist verschwunden!
Hepsi yok oldu.

Alle isimlerin önünde de tanımlık yerine kullanılabilir ve dieser, diese, diesen’in aldığı takılarla ismin hallerine göre çekimlenir.

Alle Kinder sind im Garten.
Bütük çocuklar bahçededir.
Alle Schüler gehen nach Hause.
Bütün öğrenciler eve gidiyor.
Alle Bücher liegen auf dem Tisch.
Bütün kitaplar masanın üstünde bulunuyor.
Alle zehn Schritte blieb er stehen.
Her on adımda bir durdu.
Alle Häuser brennen.
Bütün evler yanıyor.

Alle‘yi tek başına da şahısları temsil edecek şekilde kullanmak mümkündür.

Alle sind im Garten.
Hepsi (herkes) bahçededir.
Alle gehen nach Hause.
Hepsi eve gidiyor.

Alles zamiri “hazır bulunan herkes” anlamına da gelebilir ve bilhassa çağrılar şeklinde kullanılabilir.

Alles herhören!
Herkes beni dinlesin!
Alles hört auf meine Stimme!
Herkes benim sesime dikkat etsin!

All veya alle bir ismin önünde onun tanımlığının yerini tutmadan da bulunabilir.

All meine Bemühungen waren umsonst.
Bütün gayretlerim boşuna oldu.
All die Kinder lieben ihn sehr.
Bütün çocuklar onu seviyor.
Er hat all sein Geld verloren.
Bütün parasını kaybetti.
All sein Vermögen gehört jetzt mir.
Bütün serveti şimdi bana ait.
Alle die Menschen kennen ihn nicht richtig.
Bütün insanlar onu tam (doğru) tanımıyor.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-all-alles-kullanimi/