Almanca Bağlaçlar Konu Anlatımı

Anreihende Konjunktionen / Sıralama Bağlaçları

Bunlar cümlenin bölümleri gibi, cümlelerin içine monte edilir ve diğer öğelerle birlikte kullanılır.
als olarak
wie gibi
je … desto ne kadar… o kadar
je … um so ne kadar… o kadar

Fatih benimmt sich wie ein Kind.
Zümrüt bir çocuk gibi davranıyor.
Er kam wie ein Retter.
O bir kurtarıcı gibi geldi.
Sein Bruder redet wie ein Dummkopf.
Onun erkek kardeşi bir aptal gibi konuşuyor.
Sie ist hier als Schauspielerin bekannt.
O burada artist olarak tanınıyor.
Ceylin gilt als sehr begabt.
Ceylin çok yetenekli olarak bilinir.
Ich kenne Ihren Sohn als einen fleißigen Schüler.
Ben oğlunuzu çalışkan bir öğrenci olarak tanıyorum

Bu bağlaçlardan je … desto veya je … um so ise derecelendirilmiş bir sıfatla birlikte kullanmayı gerektirir.

Je eher du kommst, desto schneller können wir nach Hause fahren.
Ne kadar erken gelirsen, o kadar çabuk eve gidebiliriz.
Je länger dein Brief ist, desto weniger wird er gelesen.
Mektubun ne kadar uzun olursa, o kadar az okunur.
Je berühmter der Schaupieler wird, um so mehr verdient er.
Artist ne kadar çok ünlü olursa o kadar fazla para kazanıyor.

INFINITIVKONJUNKTIONEN / MASTAR BAĞLAÇLAR

Bu bağlaçlar, mastar halindeki fiilleri bir cümleyi bağladıkları için bu ismi alır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

zu
ohne … zu
statt … zu
um … zu

Bu bağlaçların Türkçeleştirilmeleri genellikle çok farklı ve cümlenin fiiline takılan bazı eklerle olduğu için yukarıda yanlarında Türkçeleri verilmemiştir.

Er bittet mich, sofort zu kommen.
Hemen gelmemi rica ediyor.
Sein Vater versucht, das Auto zu reparieren.
Babası otomobili tamir etmeye çalışıyor.
Mein Sohn ist fähig, dieses Buch zu verstehen.
Oğlum bu kitabı anlayacak yetenektedir.

Görüldüğü gibi, zu bağlacından sonra virgülden önce yer alan ana cümleye bağlanmak istenen fiil mastar halde yer almaktadır. Zu ile ana cümleye eklenen fiil ana cümleden bir virgülle ayrılır ve virgül zu ile birlikte bağlanan fiile ait diğer öğelerin önüne gelir. Örneğin ilk cümlede sofort sözcüğü gelmek fiiline ait olduğu için virgül sofort sözcüğünün önünde yer almıştır.

Um … zu bağlacı ise bir niyet veya bir sebebi ifade eder. Um … zu bağlacı tam bir yan cümle meydana getirir ve um‘un önüne gelen bir virgülle ana cümleden ayrılır. Zu‘dan sonra ise daima mastar halindeki bir fiil gelir.

Eva geht ins Krankenhaus, um ihre Freundin zu besuchen.
Eva, arkadaşını ziyaret etmek için hastaneye gidiyor.
Der Direktor ruft seine Sekretärin, um einen Brief zu diktieren.
Müdür bir mektup dikte ettirmek için sekreterini çağırıyor.
Herr Bengt geht hinein, um einen Stuhl zu bringen.
Herr Bengt, bir sandalye getirmek için içeri gidiyor.

Ohne… zu bağlacı ise benzer bir şekilde kullanılır ve beklenilen, istenen bir şeyin olmadığını, gerçekleşmediğini ifade eder. Yani bir anlamda bu bağlaçla cümleye olumsuz bir anlam eklenir. Ohne … zu ile başlayan kısım ana cümleden virgülle ayrılan bir yan cümle yapısındadır ve zu‘dan sonra mastar halinde bir fiil yer alır.

Er geht zur Schule, ohne seine Hausaufgaben zu machen.
O ev ödevlerini yapmadan okula gidiyor.
Hans geht ins Kino, ohne seinen Vater zu fragen.
Hans babasına sormadan sinemaya gidiyor.
Wir setzen uns an den Tisch, ohne auf die Gäste zu warten.

Statt … zu bağlacı ise bir eylemi gerçekleştirmek yerine başka bir işin yapıldığını ifade eder. Kullanışı um … zu veya ohne .. zu gibidir.

Er spielt mit seinen Freunden im Garten, statt seine Hausaufgaben zu machen.
O ev ödevlerini yapacağı yerde bahçede arkadaşlarıyla oynuyor.
Wir setzen uns an den Tisch, statt auf die Gäste zu warten.
Biz misafirleri bekleyeceğimiz yerde masada oturuyoruz.
Deniz sieht fern, statt für seine Aufnahmeprüfung zu lernen.
Deniz giriş sınavı için çalışacağı yerde televizyon izliyor.

Diğer bağlaçlar için buraya tıklayınız…

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-baglaclar-konu-anlatimi/

Almanca Bağlaçlar PDF

UNTERORDNENDE KONJUNKTIONEN / UYUM BAĞLAÇLARI

Almanca bağlaçlar hemen bu bölümden sonra inceleyeceğimiz yan cümleleri başlatan sözcüklerdir.
Bunların hepsiyle kendi içinde müstakil olan bir yan cümle ana cümleye eklenir
Yan cümleler bölümünde bu bağlaçları özellikle cümle içinde kullanışları bakımından bir kere daha tekrarlayacağımız için bu bölümde bu yönleri üzerinde fazla ayrıntılı durmayacağız.

Uyum bağlaçların anlamları bakımından dört alt grupta toplamak mümkündür.

TEMPORALE KONJUNKTIONEN / ZAMAN BİLDİREN BAĞLAÇLAR

während / indem
solange / sobald
sooft / als
wie / wenn
nachdem / seitdem
bevor / ehe
bis

Bunların Türkçeleri cümlenin anlamına göre çok farklı olabileceği için yukarıda tek tek verilmemiştir.

Während der Beamte mit mir sprach, prüfte er meinen Pass.
Memur benimle konuşurken (konuştuğu sırada) pasaportumu kontrol etti.
Während du das Essen kochst, putze ich die Fenster.
Sen yemeği pişirirken ben de pencereleri temizleyeyim.
Während der Direktor telefoniert, können Sie hier warten.
Müdür telefon ederken (ettiği sırada) burada bekleyebilirsiniz.

Görüldüğü gibi während, bir eylem, bir iş gerçekleşirken aynı zamanda bir diğerinin yapılmasını ifade eder ve buna uygun şekilde Türkçeye çevrilir.

Er korrigierte den Fehler, indem er den Bericht neu schrieb.
O raporu yeniden yazarak hatayı düzeltti.
Solange du die neuen Wörter nicht lernst, kannst du diese Sprache nicht gut beherrschen.
Yeni sözcüklerle öğrenmedikçe bu dili iyi kavrayamazsın.
Sobald mein Vater kommt, rufe ich Sie an.
Babam gelir gelmez size telefon ederim.
Sooft wir ihn gewarnt haben, hat er unsere Warnungen missachtet.
Onu ne kadar çok uyardıysak da bizim uyarılarımızı dikkate almadı.
Als ich ins Büro kam, lag meine Sekretärin tot auf dem Boden.
Büroya geldiğimde sekreterim yerde ölü olarak yatıyordu.
Wenn du mir hilfst, können wir die Reparatur schneller machen.
Bana yardım edersen tamiratı daha hızlı yapabiliriz.
Wie er hereinkam, bemerkten wir gleich, dass er sehr nervös war.
İçeri girer girmez onun çok sinirli olduğunu hemen farkettik.
Nachdem die Gäste gegangen waren, räumte die Mutter den Tisch auf.
Misafirler gittikten sonra anne masayı topladı.
Seitdem du in Köln lebst, hören wir nichts von dir.
Köln’de yaşadığından beri senden hiç haber alamıyoruz.
Bevor du ins Kino gehst, musst du deine Hausaufgeben machen.
Sinemaya gitmeden önce ev ödevlerini yapmak zorundasın.
Ehe wir den Dieb gesehen haben, lief er weg.
Hırsızı görmemize fırsat kalmadan koşup kaçtı.
Bis die Polizei kam, lief der Dieb weg.
Polis gelinceye kadar hırsız loşup kaçtı.

MODALE KONJUNKTIONEN / HAL BİLDİREN BAĞLAÇLAR

Bu bağlaçların bir kısmını yukarıda görmüştük. Her iki grupta birden bulunmaları iki görevde de olabileceklerini göstermektedir. Aşağıda bu bağlaçlarında Türkçelerini çok değişik olabilecekleri için vermemekteyiz. Bu bağlaçların Türkçelerini örnek cümleleri inceleyerek tespit ediniz.

als / als ob
indem / wie
insofern / insoweit
ohne dass / anstatt dass

Selin wurde schnell gesund, indem sie sich an die Ratschläge des Arztes hielt.
Selin, doktorun tavsiyelerine uyarak hemen iyileşti.
Frau Melek tat so, als hätte er etwas gewusst.
Melek Hanım sanki birşey biliyormuş gibi yaptı.
Fırat und Onur benehmen sich so, wie ihr Vater ihnen empfohlen hatte.
Fırat ve Onur, babalarının kendilerine tavsiye ettiği gibi davranıyorlar.
Ömer wundert sich sehr, als ob er den Vorfall nicht wisse.
Ömer sanki olayı bilmiyormuş gibi şaşırıyor.
Ich werde deinen Brief übersetzen, insofern ich Zeit habe.
Zamanım olduğu takdirde mektubunu tercüme edeceğim.
Lara kam mit uns ins Kino, ohne dass sie ihren Vater fragte.
Lara babasına sormadan bizimle sinemaya geldi.
Die Kinder spielten Fußball, anstatt dass sie der Mutter geholfen haben.
Çocuklar annelerine yardım edecekleri yerde futbol oynadılar.

KAUSALE KONJUNKTIONEN / SEBEP BİLDİREN BAĞLAÇLAR

KONJUNKTIONEN OHNE EIGENE BEDEUTUNG / KENDİ BAŞLARINA ANLAMI OLMAYAN BAĞLAÇLAR

Aşağıda üç bağlacın kendi başlarına bir anlamı yoktur ve sadece bir yan cümleyi ana cümleye bağlamak için kullanılırlar. Cümlenin genel anlamında yaptıkları değişiklikleri örnek cümlelerde inceleyiniz.

dass
ob
wie

Der Arzt wusste, dass der Kranke bald sterben würde.
Doktor hastanın yakında öleceğini biliyordu.
Der Lehrer merkte, dass die Schüler sehr faul waren.
Öğretmen öğrencilerin çok tembel olduklarını farketti.
Ich wusste nicht, dass mein Freund krank war.
Arkadaşımın hasta olduğunu bilmiyordum.
Hans fragte am Telefon, ob er heute kommen könne.
Hans telefonda bugün gelip gelmeyeceğini sordu.
Der Polizist wollte wissen, ob der Dieb etwas gestohlen hätte.
Polis hırsızın bir şey çalıp çalmadığını bilmek istiyordu.
Ich merkte sofort, wie er nervös wurde.
Onun nasıl sinirlendiğini hemen farkettim.
Wir fühlten, wie die Männer uns gefolgt waren.
Adamların bizi takip ettiklerini hissettik.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-baglaclar-pdf/

Almanca Weil Örnek Cümleler

Almanca Weil bağlacı ana cümleye sebep bildiren bir yan cümlenin eklenmesini sağlar.

Sebep bağlaçlarından bazıları;

weil (çünkü, için)
da (çünkü, için)
so dass (… kadar, … için)
wenn (şayet, eğer)
falls (şayet, eğer)
obwohl (rağmen)
obgleich (rağmen)
damit (… için)

Yukarıdaki Türkçe anlamlar kesin değildir, bu bağlaçlar da bulundukları cümlenin yapısına göre değişik şekillerde  Türkçe’ye çevrilebilirler.

ALMANCA TÜRKÇE
Falls er heute kommt, soll er bitte auf mich warten. Eğer bugün gelirse lütfen beni beklesin.
Wenn deine Worte richtig sind, dann müssen wir sofort die nötigen Massnahmen treffen. Sözleri doğruysa o zaman hemen gerekli tedbirleri almalıyız.
Seine Krankheit machte ihm grosse Sorgen, so dass er seine Arbeit aufgab. Hastalığı onu işinden ayrılacak kadar üzdü.
Meine Mutter geht zum Arzt, da sie sich nicht wohl fühlt. Annem kendisini iyi hissetmediği için doktora gidiyor.
Er findet den Weg nicht, weil er aus einer anderen Stadt kommt. O başka bir şehirden geldiği için yolu bulamıyor.
Weil es regnete, blieben Cem und Utku zu Hause. Yağmur yağdığı için Cem ve Utku evde kaldılar.
Obwohl er kein Geld hat, macht er wieder Urlaub. Parası olmamasına rağmen yine tatil yapıyor.
Obgleich Peter erkältet war, ging er mit seinen Freunden schwimmen. Peter üşütmüş olmasına rağmen arkadaşlarıyla yüzmeye gitti.
Ich gab ihm Geld, damit er sich eine Jacke kauft. Kendisine bir ceket alması için ona para verdim.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-weil-ornek-cumleler/

Almanca Tepkiler / Davranışlar

DIE INTERJEKTION / ÜNLEMLER

Bu dersimiz de Almanca’da tepki ve bazı davranışları ifade ettiğimiz ünlemlere yer vereceğiz. Ünlem sesleri Almanca’da Türkçedekine kıyasla farklıdır. Bunları örneklerle açıklayacağız.

Türkçe’de “ay, aman, of” gibi acı çekme ifade eden kelimelerin yerine Almancada şunlar kullanılır.

Au!
Autsch!
Auweh!
Oh!

Üşüme duygusu şu kelimelerle ifade edilir.

Hu!
Huhu!

“Oh” gibi keyif ve rahatlık duygusu için şu kelime kullanılır.

Ah!

“Iıı!” gibi tiksinme, beğenmeme duyguları için şu ünlemler kullanılır:

Burr!
Brr!
Bäh!
Pfui!
Ah!
Puh!

Sevinç duyguları ise şöyle ifade edilir.

Ah!
Ehi!
Heidi, heida!
Oh!
Juche!
Hurra!
Ei!
Juhu!
Holdrio!

“Cici, cici” gibi sevgi duyguları şöyle anlatılır:

Ei!
Eia!
Eiapopeia!

Şaşırma, sürpriz veya hayret duyguları için şu ünlemler kullanılır.

Uff!
Ah!
Ach!
Aha!
O la la!
Hoppia!
Oho!
Nanu!
Oje!

Öfke, kızgınlık ise şu ünlemlerle dile getirilir

Ha!
Oha!
Hach!
Hoho!
Oho!
Ih!

“Hıh” gibi alay ve küçümseme için şu ünlemler kullanılır:

Atsch!
Hehehe!

Düşünme ve endişelenmeyi gösteren ünlemler şunlardır.

Hm! 
Hum!
Na, na!

Beklenmedik bir olayla karşılaşma halindeki şaşkınlık şu ünlemlerle ifade edilir.

Ah! 
Aha!
Na also!

“Şişşt” gibi susmaya davet için şu ünlemleri kullanmak mümkündür.

Pst!
Pscht!
Sch!

Almanca’da hayvanlar için kullanılan çeşitli ünlemler ve hayvan sesleri de farklıdır.

Put, put – geh geh
Muh – mö (inek)
Wau wau – Hav hav (köpek)
Miau – Miyav (kedi)
Gack – gıt gıt gıdak

Hü, hottehü! – Deh, deh
Mäh – Mee (kuzu)
lah – Ai ai (eşek)
Kikeriki – (horoz)
Piep- Cik cik (kuş)

Bazı alet ve araç sesleri de bir hayli farklıdır:

Ticktack – (Saat)
Peng peng – (Silah Sesi)
Schnipp, schnapp – kırt kırt
Tuck tuck – (motor sesi)

Tätärätä – Düttürüdüt
Tatütata – (siren sesi)
Tapp tapp – (ayak sesi)
Bumm – (patlama sesi)

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-tepkiler-davranislar/

Almanca Cümle Yapısı

DIE WORTFOLGE IM HAUPTSATZ
ANA CÜMLEDEKİ ÖĞELERİN SIRALANIŞI

Almancada ana cümle temel yapısında bir özne ile başlar ve tek bir sözcük veya birkaç sözcükten meydana gelen bu özne grubunu fiil izler. Cümlenin diğer öğeleri ise fiilden sonraki yerlerde bulunur.

Özne Fiil Diğer Öğeler
Die Kinder spielen im Garten Fußball.
Ich gehe jetzt zum Arzt.
Mustafa und Anja schenken mir eine Flasche wasser.
Meine Mutter und ich sind heute in Ankara.

Yukarıdaki kalıpta gördüğümüz yapı, normal bir Almanca cümlenin temel yapısıdır. Cümlenin bu temel yapısında, fiil yardımcı fiille yapılan Perfekt, Futur gibi bir zamanda bulunması veya müssen, können gibi yardımcı fiillerin kullanılması halinde küçük bir değişiklik olur. Bu takdirde ana fiil ya Partizip Perfekt halinde veya mastar halde en sona gider. Fiilin bulunması gereken ikinci yerde ise yardımcı fiilin çekimlenmiş şekli yer alır.

Özne Yardımcı Fiil Diğer Öğeler Part. Perfekt veya mastar
Unser Gast wird heute nicht kommen.
Er hat mir ein Buch gegeben.
Ich muss ein neues Auto kaufen.
Herr Vural kann sehr gut Deutsch sprechen.

Bu kalıp aslında, Partizip Perfekt veya mastarın en sonda yer almasının dışında yapı olarak temel cümle kalıbıyla aynıdır.

Bu temel cümle kalıbının üzerinde yapılabilecek küçük bir değişiklikle sık rastlanan ikinci temel cümle yapısı ortaya çıkar. Çoğu zaman cümleye özne yerine cümlenin içindeki nesne veya zarf görevindeki diğer öğelerden biriyle başlamak mümkündür. Bu takdirde cümlenin öznesi fiilden sonra yer alır.

Nesne/Zarf Fiil Özne Diğer Öğeler
Im Sommer fahren wir nach Italien.
Heute abend gehen Semra und Esat ins Theater.
Diesen Brief schickt Eray an seinen Vater
Auf dem Tisch liegen vier Bücher.

Yukarıdaki kalıbın aynısı, ana cümlenin önüne bir yan cümle geldiği zamanda geçerlidir. Ana cümle bu takdirde yukarıdaki gibi, “Fiil + Özne + Diğer Öğeler” şeklinde bir sıralama gösterir. Yan cümle ise baştaki, nesne / zarf grubunun yerini almış olur.

Yan cümle Fiil + Özne + Diğer Öğeler
Weil das Wetter gut ist, fahren wir zum Urlaub.
Obwohl der Vater es nicht erlaubt, gehen Lara und Beril Su ins Kino.
Wenn der Arzt kommt, zeige ich ihm meine Wunde.
Als du im Garten warst, schrieb der Vater diesen Brief.

Soru zamirleriyle başlayan soru cümleleri de yine benzer bir yapı gösterir.

Soru zamiri Fiil Özne Diğer Öğeler
Warum kommst du nicht zu uns?
Wann bringt der Postbote die Briefe?
Was kauft die Mutter in diesem Laden?
Mit wem fährt Aylin nach Italien?

Soru zamiri, cümle içinde özne görevinde olduğu zaman ise başta gördüğümüz temel cümle kalıbı geçerlidir.

Soru zamiri Özne Fiil Diğer Öğeler
Wer besucht den kranken Mann jeden Tag?
Welcher Student besteht die Prüfung erfolgreich*
Was macht dir so viele Sorgen?
Wessen Haus zeigt der Mann?

Cümlede fiilin başa getirilmesiyle meydana getirilen soru cümlelerinin kalıbı şöyledir.

Bu tip soru cümlelerinde, fiil Perfekt, Futur gibi birleşik zamandan meydana geldiği veya cümlede müssen, können gibi bir yardımcı fiil bulunduğu takdirde ana fiil yine en sonda bulunmakta, yardımcı fiiller başa alınarak soru cümlesi meydana getirilmektedir.

Fiil Özne Diğer Öğeler Partizip Perfekt
Geht dein Vater heute zur Arbeit?
Hat der Mann seinen Hut verloren?
Kann Peter mein Auto reparieren?
Werden sie dieses schöne Haus kaufen?

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-cumle-yapisi/