Almanca Şimdiki Zaman Düzensiz Fiiller

Das Präsens / UnregelmäBige Verben
Düzensiz Fiillerin Şimdiki Zamanı

Almanca Düzenli fiiller için incelediğimiz bütün zamanları aşağıda bir kere daha düzensiz fiiller için tekrar edeceğiz.

Düzensiz fiiller için bu zamanların teşkil edilmelerini belirleyen genel kurallarda ana hatlarıyla bir değişiklik olmamaktadır. Ancak her bir zamanın düzensiz fiiller için kendine özgü belirli bir özelliği vardır. Aşağıdaki bölümlerde bu özellikleri ele alacağız.

Düzensiz fiillerin şimdiki zamanını incelerken üç grup fiil arasında bir ayrım yapmak gerekir.

  1. Köklerinde hiç bir değişiklik olmayan ve aynen düzenli fiil gibi çekimlenen düzensiz fiiller
  2. Köklerindeki sesli harfleri üzerlerine nokta alan düzensiz fiiller
  3. Şimdiki zamanda kökleri değişen filler

Köklerinde hiç değişiklik olmayan fiiller:

Bu gruptaki düzensiz fiillerin şimdiki zamanı aynı düzenli fiiller gibi kurulur. Düzenli fiiller bölümünde şimdiki zaman için verdiğimiz tüm bilgiler bu gruptaki fiiller içinde geçerlidir. Bu gruptaki fiillerin düzensiz sayılmalarının nedeni, şimdiki zamanda köklerinde bir değişiklik olmamasına rağmen Präteritum, Perfekt ve Plusquamperfekt‘e köklerinin ve Partizip‘lerinin değişmesi, dolayısıyla bildiğimiz kurala uymamalarındandır.

Düzenli fiiller için izah ettiğimiz hususlar aynı olmakla birlikte aşağıda kısaca şimdiki zaman teşkilini hatırlatmaktayız.

Şimdiki zaman bu gruptaki düzensiz fiiller için  de fiilin köküne aşağıdaki takılar eklenerek yapılır.

Şahıslar Takılar
ich -e
du -st veya -est
er -t veya -et
sie t veya -et
es t veya -et
wir -en
ihr -t veya -et
sie -en
Sie (nazik hitap) -en

 

Takılar bölümünde bazı şahıslar için “veya” denerek belirtilen önlerine bir “e” harfi gelmiş takı şekilleri kökleri -d veya -t harfiyle biten fiillerde kullanılır.

betrügen – aldatmak
ich betrüge aldatıyorum
du betrügst aldatıyorsun
er betrügt aldatıyor
sie betrügt aldatıyor
es betrügt aldatıyor
wir betrügen aldatıyoruz
ihr betrügt aldatıyorsunuz
sie betrügen aldatıyorlar
Sie betrügen aldatıyorsunuz

Görüldüğü gibi, betrügen’in şimdiki zaman çekimi düzenli fiillerde öğrendiğimiz bilgilere kıyasla hiçbir ayrıcalık göstermemektedir. Aşağıda vereceğimiz diğer örnekler için de aynı şey geçerlidir.

singen – şarkı söylemek
ich singe şarkı söylüyorum
du singst şarkı söylüyorsun
er singt şarkı söylüyor
sie singt şarkı söylüyor
es singt şarkı söylüyor
wir singen şarkı söylüyoruz
ihr singt şarkı söylüyorsunuz
sie singen şarkı söylüyorlar
Sie singen şarkı söylüyorsunuz

Bu örnekte de düzenli fiillerin şimdiki zamanına kıyasla hiçbir değişiklik yoktur. Fark yine Präteritum, Perfekt ve Plusquamperfek’te olmaktadır.

finden – bulmak
ich singe şarkı söylüyorum
du singst şarkı söylüyorsun
er singt şarkı söylüyor
sie singt şarkı söylüyor
es singt şarkı söylüyor
wir singen şarkı söylüyoruz
ihr singt şarkı söylüyorsunuz
sie singen şarkı söylüyorlar
Sie singen şarkı söylüyorsunuz

Finden fiili de kökü -d veya -t ile biten düzensiz fiillerin şimdiki zamanı için bir örnektir. Görüldüğü gibi şimdiki zaman takılarıyla fiilin kökü arasına belirli şahıslarda bir -e harfi eklenmiştir.

Köklerindeki sesli harfleri üzerine nokta alan düzensiz fiiller Bir grup düzensiz fiil, düzenli fiillerde öğrendiğimiz yine aynı takılarla şimdiki zamanda çekimlenir, ancak bunların köklerindeki sesli harflerden a, o, u harfleri üzerlerine nokta alarak ä, ö, ü haline gelir.

Almancada bu sesli harflerin üzerlerine gelen noktalara Umlaut denir.

Şimdiki zamanda kökteki sesli harflerin üzerine nokta gelmesi sadece ikinci ve üçüncü tekil şahıslarda görülür.

Şimdiki zamanda çekimlenirken köklerine Umlaut alan fiillerden bazıları şunlardır:

backen blasen
braten empfangen
fahren fallen
fangen halten
laufen stoßen

Köklerine Umlaut alan düzensiz fiilleri, geçtiğimiz konularda verdiğimiz düzensiz fiiller listesinde şimdiki zaman kısmında ikinci tekil şahıs (du) ve üçüncü tekil şahıs (er,sie,es) ile ilgili sütunlara bakarak kolaylıkla bulabilirsiniz.

Aşağıda bu gruptaki fiiller için örnek çekimler vermekteyiz.

fahren – (bir araçla) gitmek
ich fahre gidiyorum
du fährst gidiyorsun
er fährt gidiyor
sie fährt gidiyor
es fährt gidiyor
wir haren gidiyoruz
ihr fahrt gidiyorsunuz
sie fahren gidiyorlar
sie fahren gidiyorsunuz

Görüldüğü gibi, Umlaut sadece 2. ve 3. tekil şahıslara gelmekte ve diğer şahıslar da kökte bir değişiklik olmamaktadır.

Kökteki sesli a harfinin üzerine gelen nokta dışında çekimde bir değişiklik olmamakta ve bildiğimiz şimdiki zaman takılarıyla çekim yapılmaktadır

fallen – düşmek
ich falle düşüyorum
du fällst düşüyorsun
er fällt düşüyor
sie fällt düşüyor
es fällt düşüyor
wir fallen düşüyoruz
ihr fallt düşüyorsunuz
sie fallen düşüyorlar
sie fallen düşüyorsunuz

Bu örnekte de köke eklenen Umlaut dışında şimdiki zaman kurallarında değişen bir şey olmamaktadır.

laufen – koşmak
ich laufe [laufı] koşuyorum
du läufst [loyfst] koşuyorsun
er läuft [loyft] koşuyor
sie läuft [loyft] koşuyor
es läuft [loyft] koşuyor
wir laufen [laufın] koşuyoruz
ihr lauft [lauft] koşuyorsunuz
sie laufen [laufın] koşuyorlar
Sie laufen [laufın] koşuyorsunuz

Köke Umlaut geldiğinde fiilin okunuşunda  da önemli değişiklikler olabileceğini unutmamak gerekir. Laufen fiilinin kökünde a ve u olmak üzere iki sesli harf vardır. Bu gibi hallerde genellikle ilk sesli harfin üzerine nokta gelir. A ve u sesli harfleri Umlaut’tan sonra äu haline gelince ä harfi e olarak okunduğu için kökteki äu harfleri de “oy” olarak telaffuz edilen eu gibi işlem görür. Bu gibi hallerde telaffuza dikkat etmek gerekir.

stoßen – itmek
ich stoße itiyorum
du stößt itiyorsun
er stößt itiyor
sie stößt itiyor
es stößt itiyor
wir stoßen itiyoruz
ihr stoßt itiyorsunuz
sie stoßen itiyorlar
Sie stoßen itiyorsunuz

Bu örnekte de kökteki o harfi üzerine nokta alarak ö haline gelmektedir.

Köklerine Umlaut alan fiillerden kökleri -t harfi ile biten bazılarında köke eklenmesi gereken -et takısı olduğu gibi düşer ve kök takısız olarak kullanılır. Bu özellik sadece 3. tekil şahıslarda görülür.

halten – tutmak
ich halte tutuyorum
du hältst [heltst] tutuyorsun
er hält [helt] tutuyor
sie hält [helt] tutuyor
es hält [helt] tutuyor
wir halten tutuyoruz
ihr haltet tutuyorsunuz
sie halten tutuyorlar
Sie halten tutuyorsunuz

3. tekil şahısta yukarıda belirttiğimiz gibi hält- şeklindeki kökü ayrıca -et takısı eklenmemektedir.

Kökleri değişen düzensiz fiiller

Üçüncü bir grup düzensiz fiil ise şimdiki zamanda 2. ve 3. tekil şahıslarda daha büyük bir değişim gösterir. Bu gruptaki köklerinde 2. ve 3. tekil şahıslarda tam bir değişim olur.

Bu gruptaki fiillerin 2. ve 3. tekil şahıslarada köklerinde meydana gelen değişikliğe de düzensiz fiiller listemizden kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu gruptaki fiillerin en çok kullanılanları şöyledir:

befehlen brechen
empfehlen erschrecken
essen fressen
geben helfen
lesen messen
nehmen sprechen
treffen sterben
stehlen treten
vergessen wissen

Bunların şimdiki zamandaki çekimlerini düzensiz fiiller listemizde tam olarak bulmanız ve çalışmanız mümkündür. Aşağıda bu gruptaki fiillerin Präsens için verdiğimiz örnek çekimleri inceleyiniz.

befehlen – emretmek
ich befehle emrediyorum
du befiehlst [befi:lst] emrediyorsun
er befiehlt [befi:lt] emrediyor
sie befiehlt [befi:lt] emrediyor
es befiehlt [befi:lt] emrediyor
wir befehlen emrediyoruz
ihr befehlt emrediyorsunuz
sie befehlen emrediyorlar
Sie befehlen emrediyorsunuz

Örnekte, kökteki temel değişikliğin 2. ve 3. tekil şahıslarda olduğu görülmektedir. Bu şahıslarda befehl- şeklindeki kök, befiehl- halini almaktadır. Kökteki bu değişikliğe rağmen, fiil köküne şimdiki zamanda eklenen takılar aynı kalmaktadır. Ayrıca diğer şahıslar için kökte bir değişiklik olmamaktadır.

essen – yemek yemek
ich esse yemek yiyiorum
du isst [ist] yemek yiyorsun
er isst [ist] yemek yiyor
sie isst yemek yiyor
es isst yemek yiyor
ihr esst yemek yiyiorsunuz
sie essen yemek yiyorlar
Sie essen yemek yiyiorsunuz

2. ve 3. tekil şahıslar için essen fiilinin kökü, iss- halini almakta ve kökteki iki s harfi ile yazılmaktadır. Diğer şahıslarda genel kurala aykırı bir ayrıcalık görülmemektedir.

geben – vermek
ich gebe veriyorum
du gibst veriyorsun
er gibt veriyor
sie gibt veriyor
es gibt veriyor
wir geben veriyoruz
ihr gebt veriyoruz
sie geben veriyorlar
Sie geben veriyorsunuz

Kökünde değişiklik gösteren düzensiz fiillerin tipik bir örneği de wissen fiildir. Çekimi aşağıda inceleyiniz.

wissen – bilmek
ich weiß biliyorum
du weißt biliyorsun
er weiß biliyor
sie weiß biliyor
es weiß biliyor
wir wissen biliyoruz
ihr wisst biliyorsunuz
sie wissen biliyorlar
Sie wissen biliyorsunuz

Wissen fiilinin kökü, bitinci tekil şahıs için de değişir ve weiss halini alır. Kökün sonundaki iki s harfi ß olarak yazılır. Görüldüğü gibi, birinci ve üçüncü tekil şahıslarda değişen köke -e ve -t takıları da eklenmemektedir.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-simdiki-zaman-duzensiz-fiiller/

Erinnern Fiil Çekimi

Almanca Erinnern Fiil Çekimi

Present tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erinner I remember
Du
erinnerst you remember
Er/sie/es
erinnert he/she/it remembers
Wir
erinnern we remember
Ihr
erinnert you all remember
Sie/die
erinnern they remember

Past preterite tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erinnerte I remembered
Du
erinnertest you remembered
Er/sie/es
erinnerte he/she/it remembered
Wir
erinnerten we remembered
Ihr
erinnertet you all remembered
Sie/die
erinnerten they remembered

Future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erinnern I will remember
Du
wirst erinnern you will remember
Er/sie/es
wird erinnern he/she/it will remember
Wir
werden erinnern we will remember
Ihr
werdet erinnern you all will remember
Sie/die
werden erinnern they will remember

Past perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
habe erinnert I have remembered
Du
hast erinnert you have remembered
Er/sie/es
hat erinnert he/she/it has remembered
Wir
haben erinnert we have remembered
Ihr
habt erinnert you all have remembered
Sie/die
haben erinnert they have remembered

Pluperfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
hatte erinnert I had remembered
Du
hattest erinnert you had remembered
Er/sie/es
hatte erinnert he/she/it had remembered
Wir
hatten erinnert we had remembered
Ihr
hattet erinnert you all had remembered
Sie/die
hatten erinnert they had remembered

Future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erinnert haben I will have remembered
Du
wirst erinnert haben you will have remembered
Er/sie/es
wird erinnert haben he/she/it will have remembered
Wir
werden erinnert haben we will have remembered
Ihr
werdet erinnert haben you all will have remembered
Sie/die
werden erinnert haben they will have remembered

Subjunctive II preterite tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erinnerte (so that I) would remember
Du
erinnertest (so that you) would remember
Er/sie/es
erinnerte (so that he/she) would remember
Wir
erinnerten (so that we) would remember
Ihr
erinnertet (so that you all) would remember
Sie/die
erinnerten (so that they) would remember

Subjunctive II future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
würde erinnern I would remember
Du
würdest erinnern you would remember
Er/sie/es
würde erinnern he/she/it would remember
Wir
würden erinnern we would remember
Ihr
würdet erinnern you all would remember
Sie/die
würden erinnern they would remember

Subjunctive II future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
würde erinnert haben I would have remembered
Du
würdest erinnert haben you would have remembered
Er/sie/es
würde erinnert haben he/she/it would have remembered
Wir
würden erinnert haben we would have remembered
Ihr
würdet erinnert haben you all would have remembered
Sie/die
würden erinnert haben they would have remembered

Subjunctive I present tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erinnere (so that I) remember
Du
erinnerest (so that you) remember
Er/sie/es
erinnere (so that he/she) remember
Wir
erinnern (so that we) remember
Ihr
erinneret (so that you all) remember
Sie/die
erinnern (so that they) remember

Subjunctive I present perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
habe erinnert (so that I) have remembered
Du
habest erinnert (so that you) have remembered
Er/sie/es
habe erinnert (so that he/she) has remembered
Wir
haben erinnert (so that we) have remembered
Ihr
habet erinnert (so that you all) have remembered
Sie/die
haben erinnert (so that they) have remembered

Subjunctive I future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erinnern (so that I) will remember
Du
werdest erinnern (so that you) will remember
Er/sie/es
werde erinnern (so that he/she) will remember
Wir
werden erinnern (so that we) will remember
Ihr
werdet erinnern (so that you all) will remember
Sie/die
werden erinnern (so that they) will remember

Subjunctive I pluperfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
hätte erinnert (so that I) would have remembered
Du
hättest erinnert (so that you) would have remembered
Er/sie/es
hätte erinnert (so that he/she) would have remembered
Wir
hätten erinnert (so that we) would have remembered
Ihr
hättet erinnert (so that you all) would have remembered
Sie/die
hätten erinnert (so that they) would have remembered

Subjunctive I future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erinnert haben (so that I) will have remembered
Du
werdest erinnert haben (so that you) will have remembered
Er/sie/es
werde erinnert haben (so that he/she) will have remembered
Wir
werden erinnert haben (so that we) will have remembered
Ihr
werdet erinnert haben (so that you all) will have remembered
Sie/die
werden erinnert haben (so that they) will have remembered

Imperative mood

German Form English Translation Ex.
Du
erinner remember
Ihr
erinnert remember

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/erinnern-fiil-cekimi/

Almanca Türkçe Hikayeler

Das Lamm und der Wolf

Ein Lämmchen löschte an einem Bache seinen Durst. Fern von ihm, aber nahe der Quelle, tat ein Wolf das Gleiche. Kaum erblickte er das Lämmchen, da schrie er: “Warum trübst du mir das Wasser, das ich trinken will?”

“Wie soll das möglich sein?”, antwortete das Lämmchen schüchtern. “Ich stehe hier unten am Wasser, und du so weit oben. Das Wasser fließt mir doch zu. Und glaube mir, ich habe nicht die Absicht, dir etwas Böses zu tun!”

“Ei, sieh doch!”, rief der Wolf. “Du machst es gerade, wie dein Vater vor sechs Monaten. Lämmchen, du warst doch dabei und bist nur glücklich entkommen, als ich deinem Vater das Fell für seine ungehobelten Schmähungen abgezogen habe.”

“Ach, lieber Herr”, flehte das zitternde Lämmchen, “ich bin ja erst vier Wochen alt und kannte meinen Vater gar nicht. Er ist ja schon so lange tot.”

“Du unverschämtes Ding!”, knurrte der Wolf mit vorgespielter Wut. “Tot oder nicht tot, weiß ich doch, dass euer ganzes Geschlecht mich hasst. Und dafür muss ich mich rächen.”

Kaum hatte er das gesagt, stürzte sich der Wolf auch schon auf das Lämmchen, zerriss es und fraß es auf.

 

Das Rebhuhn und die Hühner

Ein Hühnerfreund kaufte ein Rebhuhn. Es sollte im Hof mit dem anderen Geflügel laufen, doch die Hühner pickten das Rebhuhn stets vom Fressen fort. Das Rebhuhn zog sich tief bedrückt in einen Winkel zurück, denn es fühlte sich fremd und allein gelassen.

Dann aber sah es, dass sich die Hühner auch untereinander pickten und scheuchten. Da sprach das Rebhuhn zu sich selbst: “Wenn diese Tiere ewig untereinander zanken und streiten, dann werde ich es wohl ertragen, wenn es ab und an auch mich trifft.”

Das Pferd und der Esel

Ein Bauer hatte sein Pferd und seinen Esel gleichmäßig beladen und trieb sie zu Markte. Als sie schon eine gute Strecke gegangen waren, fühlte der Esel seine Kräfte schwinden. “Ach”, bat er das Pferd kläglich, “du bist viel größer und stärker als ich. Und doch musst du nicht schwerer tragen als ich. Nimm einen Teil meiner Last, sonst werde ich bald am Boden liegen.”

Hartherzig antwortete das Pferd: “Ich habe selbst genug an meiner Last zu tragen.”

Keuchend schleppte sich der Esel weiter, bis er erschöpft zusammenbrach. Der Bauer drosch noch auf den Esel ein, aber er war schon tot. Da blieb nichts weiter übrig, als die ganze Last des Esels auf das Pferd zu packen. Auch wollte der Bauer noch etwas von dem Esel retten, zog ihm das Fell ab, und legte es dem Pferd oben auf.

Das Pferd bereute nun seine Hartherzigkeit und klagte: “Ach, wie leicht hätte ich dem Esel ein Stück Last abnehmen können. Wäre er noch lebendig, müsste ich nicht gleich alles tragen.”

 

Der Adler und die Dohle

Ein Adler stürzte sich hoch aus der Luft auf ein Lamm. Er packte es mit seinen Krallen und trug es ohne Mühe davon.

Die Dohle hatte es mit angesehen. Sie glaubte ebenso stark wie der Adler zu sein, und darum flog sie auf einen Widder zu. Die Dohle bemühte sich redlich den Widder fortzubringen, doch sie verwickelte sich nur mit den Füßen in der Wolle.

Als der Hirte die Dohle so zappeln sah, schnappte er sie schnell mit der Hand. Dann stutzte er der Dohle die Flügel und nahm sie den Kindern als Spielzeug mit.

“Ei! Ei!”, riefen die Knaben sehr erfreut, “wie nennt man diesen Vogel?” “Vor einer Stunde”, sagte der Vater, “hielt sich dieser Vogel noch für einen Adler. Er musste aber bald einsehen, dass er nur eine kecke Dohle ist.”

Der Adler und der Fuchs

Der Adler hatte sein Nest auf einer hohen Eiche und der Fuchs seine Wohnhöhle genau darunter. Diese Nachbarschaft hätte zu einer langen und guten Freundschaft führen können. Aber ach, wie wenig aufrichtig sie war!

Eines Abend war der Fuchs gerade auf Jagd. Der Adler hatte an diesem Tag noch keine Beute gemacht und musste mit seinen Jungen fasten. Da glaubte der Adler aus Hunger, dass er keine Rücksicht auf die Freundschaft nehmen müsse. Also stürzte er sich auf die jungen Füchslein, die vor der Wohnhöhle spielten. Der Adler trug sie in sein Nest und verschlang sie zusammen mit seinen Jungen.

Der Fuchs kam nach einiger Zeit zurück und vermisste seine Jungen. Schon bald ahnte er, was geschehen war. Ergrimmt und von Schmerz getrieben stieß der Fuchs laute Schmähungen gegen den Adler aus, der nun sein heftigster Feind geworden war. Und weil der Fuchs keine Mittel sah, sich zu rächen, flehte er den Zorn der Götter auf den Adler herab.

Mit kalter Miene schaute der Adler auf den Fuchs herunter, doch die Strafe sollte ihn bald ereilen. In der Nachbarschaft war nämlich ein Fest, und die Landleute opferten ihren Göttern. Als die Eingeweide angezündet wurden, flog der Adler hinzu, raubte nach seiner Gewohnheit ein Stück und trug es in sein Nest. Der Adler hatte aber nicht gesehen, dass noch glimmende Asche daran war. So fing das Nest schnell Feuer, weil auch noch ein heftiger Wind wehte. Und schon kurz darauf war das Nest von den Flammen vollkommen verzehrt. Die halbgebratenen Adlerjungen fielen herab, und der Fuchs verzehrte sie vor den Augen des Adlers.

Der Esel und das Pferd

Ein Esel bekam nach einer großen Anstrengung nicht einmal genug Streu, um seinen Hunger zu stillen. Ach, wie sehr wünschte er sich, mit einem prächtigen Pferd tauschen zu können. Denn der Esel hatte gesehen, dass dieses Pferd immer gut und im Überfluss gefüttert wurde.

Doch nach einigen Monaten erblickte der Esel dasselbe Pferd ganz lahm und abgezehrt an einem Karren. “Ist dies Zauberei?”, fragte der Esel. “Beinahe”, antwortete das Pferd traurig. “Eine Kugel traf mich, und mein Herr stürzte mit mir zu Boden. Zum Dank hat er mich für ein Spottgeld verkauft. Lahm und kraftlos, wie ich jetzt bin, wirst du mich sicher nicht mehr beneiden und mit mir tauschen wollen.”

Der Frosch, die Ratte und die Weihe

Ein Frosch stritt mit einer Ratte um einen Sumpf. Der Frosch behauptete, dass der Sumpf schon immer ihm alleine gehört habe. Die Ratte wollte davon nichts wissen und forderte, dass der Frosch den Sumpf abtreten müsse. So gerieten sie hart aneinander.

Sie hätten aber besser daran getan, wenn sie sich in Frieden geeinigt hätten. Denn in der Hitze des Streites hatten sie nicht auf die Weihe geachtet, die in der Ferne lauerte. Der Greif flog tief über das Schilf und unbemerkt heran, fiel plötzlich über die beiden Kämpfer her und zerriss sie beide.

Der Fuchs und der Bock

Fuchs und Bock gingen an einem heißen Sommertag miteinander über die Felder, und der Durst quälte sie. Endlich kamen sie an einen Brunnen, doch es war kein Gefäß zum Wasserschöpfen da. Ohne zu zögern sprangen beide in den Brunnen und stillten ihren Durst. Nun erst begann der Bock umherzuschauen, wie er wieder herauskommen könnte. Der Fuchs beruhigte ihn und rief: “Nur Mut, mein Freund! Ich weiß einen Rat, der uns beide retten kann. Stelle dich auf deine Hinterbeine, stemme die Vorderbeine gegen die Wand und recke den Kopf weit in die Höhe. So kann ich leicht von deinem Rücken hinausspringen und auch dich retten!”

Der Bock tat alles ganz willig. Mit einem Sprung war der Fuchs gerettet und verspottete nun den Bock voll Schadenfreude. Dieser aber beschuldigte den Fuchs mit Recht der Treulosigkeit.

Dann nahm der Fuchs aber Abschied und sagte: “Ich sehe keinen Ausweg zu deiner Rettung, mein Freund! Höre aber zum Dank meine Ansicht: Hättest du so viel Verstand gehabt wie Haare im Bart, so wärest du nie in diesen Brunnen gestiegen. Du hättest vorher bedenken sollen, wie du wieder herauskommst!”

Der Fuchs und der Storch

Ein Fuchs hatte einen Storch zu Gast, und setzte ihm die köstlichsten Dinge vor. Die Speisen lagen aber nur auf ganz flachen Schüsseln, aus denen der Storch mit seinem langen Schnabel nichts fressen konnte. Gierig fraß der Fuchs alles alleine, obgleich er den Storch unaufhörlich bat, er solle es sich schmecken lassen.

Der Storch fand sich betrogen, blieb aber heiter. Er lobte die Bewirtung über alle Maßen und bat seinen Freund, am anderen Tag mit ihm zu essen. Der Fuchs mochte wohl ahnen, dass der Storch sich rächen wollte, und wies die Einladung ab. Der Storch aber ließ nicht nach, bis der Fuchs dann endlich einwilligte.

Als er nun am anderen Tag zum Storch kam, fand er alle möglichen Leckerbissen aufgetischt. Sie waren aber in langhalsigen Geschirren abgefüllt. “Folge meinem Beispiel”, rief ihm der Storch zu, “und fühle dich so, als wenn du zu Hause wärest.” Der Storch schlürfte nun mit seinem Schnabel alles alleine auf, während der Fuchs zu seinem größten Ärger nur etwas riechen und vom äußeren Geschirr ablecken konnte.

Hungrig stand er vom Tisch auf und gestand, dass der Storch ihm eine ordentliche Lektion für seinen Hochmut beigebracht habe.

Der Hahn und der Diamant

Ein hungriger Hahn scharrte auf einem Misthaufen nach Körnern und fand einen Diamanten. Verärgert stieß er ihn beiseite und rief: “Was nützt einem Hungrigen solch ein kostbarer Stein. Sein Besitz macht wohl reich, aber nicht satt. Wie gerne würde ich diesen Schatz für einige Gerstenkörner hergeben.”

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-turkce-hikayeler/

Almanca Gelecekte Bitmiş Zaman

Almanca Futur II / Gelecekte Bitmiş Zaman

Futur II, Almancada pek az kullanılan bir zamandır ve Türkçeye “gelecekte bitmiş zaman” olarak çevrilebilir.

Futur II yine werden yardımcı fiili ile yapılır. Ancak Futur I‘in aksine cümlenin asıl fiili mastar halinde değil de Partizip Perfekt şeklinde haben veya sein yardımcı fiilleriyle birlikte cümlenin sonunda bulunur.

Suchen fiilinin Futur II hali
Şahıs werden Fiilin Partizip Perfekt’i ve haben Türkçesi
1. Tekil şahıs / ich werde  gesucht haben aramış olacağım
2. Tekil şahıs / du wirst gesucht haben aramış olacaksın
3. Tekil şahıs / er  wird gesucht haben aramış olacak
sie  wird gesucht haben aramış olacak
es  wird gesucht haben aramış olacak
1. Çoğul şahıs / wir werden gesucht haben aramış olacağız
2. Çoğul şahıs / ihr werdet gesucht haben aramış olacaksınız
3. Çoğul şahıs / sie werden gesucht haben aramış olacaklar
Nazik hitap / Sie werden gesucht haben aramış olacaksınız

Suchen fiilin Partizip Perfekt‘inin gesucht şeklinde olduğunu ve Perfekt gibi birleşik zamanlar yapılırken haben ile birlikte kullanıldığını bilmekteyiz. Görüldüğü gibi Futur II‘de werden yardımcı fiili şahıslara göre çekimlenmekte ve asıl fiilin Partizip Perfekt‘i ile Haben şahıslara göre bir değişime uğramadan en sonda yer almaktadır.

Lernen fiilinin Futur II hali
Şahıs werden Fiilin Partizip Perfekt’i ve haben Türkçesi
1. Tekil şahıs / ich werde  gelernt haben öğrenmiş olacağım
2. Tekil şahıs / du wirst gelernt haben öğrenmiş olacaksın
3. Tekil şahıs / er  wird gelernt haben öğrenmiş olacak
sie  wird gelernt haben öğrenmiş olacak
es  wird gelernt haben öğrenmiş olacak
1. Çoğul şahıs / wir werden gelernt haben öğrenmiş olacağız
2. Çoğul şahıs / ihr werdet gelernt haben öğrenmiş olacaksınız
3. Çoğul şahıs / sie werden gelernt haben öğrenmiş olacaklar
Nazik hitap / Sie werden gelernt haben öğrenmiş olacaksınız

Futur II ile yapılmış diğer örnekleri inceleyeceğiz.

arbeiten – çalışmak
ich werde gearbeitet haben çalışmış olacağım
du wirst gearbeitet haben çalışmış olacaksın
er wird gearbeitet haben çalışmış olacak
sie wird gearbeitet haben çalışmış olacak
es wird gearbeitet haben çalışmış olacak
wir werden gearbeitet haben çalışmış olacağız
ihr werdet gearbeitet haben çalışmış olacaksınız
sie werden gearbeitet haben çalışmış olacaklar
Sie werden gearbeitet haben çalışmış olacaksınız

 

erwachen – uyanmak
ich werde erwacht sein uyanmış olacağım
du wirst erwacht sein uyanmış olacaksın
er wird erwacht sein uyanmış olacak
sie wird erwacht sein uyanmış olacak
es wird erwacht sein uyanmış olacak
wir werden erwacht sein uyanmış olacağız
ihr werdet erwacht sein uyanmış olacaksınız
sie werden erwacht sein uyanmış olacaklar
Sie werden erwacht sein uyanmış olacaksınız

 

klettern – tırmanmak
ich werde geklettern sein tırmanmış olacağım
du wirst geklettern sein tırmanmış olacaksın
er wird geklettern sein tırmanmış olacak
sie wird geklettern sein tırmanmış olacak
es wird geklettern sein tırmanmış olacak
wir werden geklettern sein tırmanmış olacağız
ihr werdet geklettern sein tırmanmış olacaksınız
sie werden geklettern sein tırmanmış olacaklar
Sie werden geklettern sein tırmanmış olacaksınız

Son iki örnekte gördüğümüz erwachen ve klettern fiilleri belirli bir hareket ve durum değişikliği gösterdikleri için bunların Partizip Perfekt‘leri sein yardımcı fiiliyle birlikte kullanılır ve Perfekt ve Plusquamperfekt zamanları da sein yardımcı fiiliyle yapılır. Bu nedenler Futur II de sein yardımcı fiiliyle birlikte kullanılmıştır. Durum değişikliği ve hareket gösterdikleri için Partizip Perfekt’leri sein yardımcı fiiliyle kullanılan tüm fiillerin “gelecek bitmiş zamanları” hep bu şekilde yapılır.

Futur II‘nin teşkilinde uygulanan kural düzenli ve düzensiz fiiller için aynıdır. Sadece düzensiz fiillerin Partizip Perfekt’lerinin yapılışı kurala uyamadığı için Futur II de bundan etkilenmiş olur.

Her iki gelecek zamandı kıyaslayarak inceleyebilmeniz için aşağıdaki örneklerin hem Futur I, hem de Futur II hallerini yan yana vermekteyiz.

Futur I Futur II
Ich werde das Buch beenden Ich werde das Buch bald beendet haben
Kitabı bitireceğim Kitabı yakında bitirmiş olacağım
Ada wird die neuen Wörter Ada wird die neuen Wörter gelernt haben
Ada yeni sözcükleri öğrenecek Ada yeni sözcükleri öğrenmiş olacak
Der Kranke wird in einer Stunde erwachen Der Kranke wird in einer Stunde erwacht sein
Hasta bir saat içinde uyanacak Hasta bir saat içinde uyanmış olacak
Die Frau wird den Teppich reinigen Die Frau wird den Teppich gereinigt haben
Kadın halıyı temizleyecek Kadın halıyı temizlemiş olacak
Mein Freund wird sein Fahrrad verkaufen Mein Freund wird sein Fahrrad verkauft haben
Arkadaşım bisikletini satacak Arkadaşım bisikletini satmış olacak
Die Polizei wird den Dieb suchen Die Polizei wird den Dieb gesucht haben
Polis hırsızı arayacak Polis hırsızı aramış olacak

Futur II ile yapılan cümleleri şöyle bir kalıpla özetlemek mümkündür.

Özne werden Diğer öğeler Part. Perfekt haben/sein
1. Die Schüler werden die Lektion gelernt haben
2. Ich werde das Bild gemalt haben
3. Der Vater wird schon erwacht sein
4. Der Arzt wird zur Unfallstelle geeilt sein
5. Die Wohnung wird in einer Woche renoviert sein
6. Die Kinder werden den Schrei gehört haben
7. Der Metzger wird schon seinen Laden geöffnet haben

Örnek cümlelerin Türkçeleri.
1. Öğrenciler dersi çalışmış olacaklar
2. Resmi yapmış olacağım.
3. Baba artık uyanmış olacak.
4. Doktor kaza yerine yetişmiş olacak.
5. Ev bir haftada tamir edilmiş olacak.
6. Çocuklar çığlığı duymuş olacaklar.
7. Kasap dükkanı çoktan açmış olacak

 

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-gelecekte-bitmis-zaman/

Almanca Futur 1 / Gelecek Zaman

Almancada toplam iki gelecek zaman vardır. Bunlar Futur I ve Futur II olarak adlandırılır. Futur I Türkçe’ye “gelecek zaman” olarak, Futur II ise “gelecekte bitmiş” zaman olarak çevrilir. Normal olarak gelecek zaman olarak çok nadir haller dışında sadece Futur I kullanılır.

Futur I, werden yardımcı fiili yardımıyla meydana getirilir. Bu zamanı incelemeden önce werden‘in şimdiki zamandaki çekimini kısaca hatırlatalım:

Şahıs werden yardımcı fiili
1. Tekil şahıs / ich werde
2. Tekil şahıs / du wirst
3. Tekil şahıs / er wird
sie wird
es wird
1. Çoğul şahıs / wir werden
2. Çoğul şahıs / ihr werden
3. Çoğul şahıs / sie werdet
Nazik hitap / Sie werden

Futur I‘in doğru kullanılması için werden‘in çekimi çok iyi bilinmelidir. Futur I, şu şemaya göre teşkil edilir:

Özne + werden yardımcı fiili + Asıl fiilin mastarı

Bu şemaya göre, werden yardımcı fiilinin şimdiki zamanda şahıslara göre çekimlenmiş şekli cümlede özneden sonra yer alır ve gelecek zamanı yapılan ana fiil ise hiç değişmeden mastar halinde cümlenin en sonuna konur.

Suchen fiilinin gelecek zaman çekimi
Şahıs werden Fiil Türkçesi
1. Tekil şahıs / ich werde  suchen  arayacağım
2. Tekil şahıs / du wirst  suchen  arayacaksın
3. Tekil şahıs / er  wird  suchen  arayacak

sie

 wird  suchen  arayacak

es

 wird  suchen  arayacak
1. Çoğul şahıs / wir werden  suchen  arayacağız
2. Çoğul şahıs / ihr werdet  suchen  arayacaksınız
3. Çoğul şahıs / sie werden  suchen  arayacaklar
Nazik hitap / Sie werden  suchen  arayacaksınız

 

Lernen fiilinin gelecek zaman çekimi
Şahıs werden Fiil Türkçesi
1. Tekil şahıs / ich werde  lernen  öğreneceğim
2. Tekil şahıs / du wirst   lernen  öğreneceksin
3. Tekil şahıs / er  wird   lernen  öğrenecek

sie

 wird   lernen  öğrenecek

es

 wird   lernen  öğrenecek
1. Çoğul şahıs / wir werden   lernen  öğreneceğiz
2. Çoğul şahıs / ihr werdet   lernen  öğreneceksiniz
3. Çoğul şahıs / sie werden   lernen  öğrenecekler
Nazik hitap / Sie werden   lernen  öğreneceksiniz

Yukarıdaki iki örnekte görüldüğü gibi, gelecek zamanı yapılan iki ana fiil, suchen ve lernen değişmemekte, değişen sadece şahıslara göre çekimlenen werden yardımcı fiili olmaktadır. Gelecek zaman için daha başka fiillerle de örnek verelim:

arbeiten – çalışmak
ich werde arbeiten çalışacağım
du wirst arbeiten çalışacaksın
er wird arbeiten çalışacak
sie wird arbeiten çalışacak
es wird arbeiten çalışacak
wir werden arbeiten çalışacağız
ihr werdet arbeiten çalışacaksınız
sie werden arbeiten çalışacaklar
Sie werden arbeiten çalışacaksınız

 

verkaufen – satmak
ich werde verkaufen satacağım
du wirst verkaufen satacaksın
er wird verkaufen satacak
sie wird verkaufen satacak
es wird verkaufen satacak
wir werden verkaufen satacağız
ihr werdet verkaufen satacaksınız
sie werden verkaufen satacaklar
Sie werden verkaufen satacaksınız

 

warten – beklemek
ich werde warten satacağım
du wirst warten satacaksın
er wird warten satacak
sie wird warten satacak
es wird warten satacak
wir werden warten satacağız
ihr werdet warten satacaksınız
sie werden warten satacaklar
Sie werden warten satacaksınız

 

Futur 1‘de cümlenin asıl fiili hiç değişmediği için düzenli ve düzensiz fiillerin gelecek zamanı arasında bir fark yoktur. Düzensiz fiiller, zamanlar teşkil edilirken köklerinde değişiklikler olan fiillerdi. Ancak Futur 1‘de fiilin kendisinde hiçbir değişiklik olmadığı için düzensiz fiillerin gelecek zamanında değişen bir şey yoktur. Futur 1, cümle içinde kullanılırken özne, tekil bir isimse werden yardımcı fiilinin tekil 3. şahısla kullanılan şekli, yani wird, eğer özne çoğul bir isimse werden‘in 3. çoğul şahısla birlikte kullanılan şekli, yani werden cümle içinde yer alır.

Aşağıdaki örnekleri, Futur 1′in yapısının daha iyi anlaşılması için aynı cümlenin Präsens’i ile birlikte vereceğiz.

PRÄSENS FUTUR I
Ich spiele mit meinem neuen Ball. Ich werde mit meinem neuen Ball spielen.
Yeni topumla oynuyorum. Yeni topumla oynayacağım
Peter arbeitet in diesem Büro Peter wird in diesem Büro arbeiten
Peter bu büroda çalışıyor Peter bu büroda çalışacak
Oktay und Mine kaufen ein Auto Oktay und Mine werden ein Auto kaufen
Oktay ve Mine bir otomobil satın alıyorlar Oktay ve Mine bir otomobil satın alacaklar.
Sein Bruder studiert in Trabzon Sein Bruder wird in Trabzon studieren
Onun erkek kardeşi Trabzonda öğrenim yapıyor Onun erkek kardeşi Trabzonda’da öğrenim yapacak

Gelecek Zaman cümle örneklerinin devamını buradan okuyabilirsiniz.

Gelecek Zamanın tek önemli özelliği meydana getirilen kuralı yukarıdaki örnek cümlelerde bir kere daha kontrol ediniz. Cümlenin asıl fiili mastar halde en sonda bulunur ve cümlenin yükleminin bulunması gereken “2. yere” werden yardımcı fiilinin özneye göre çekimlenmiş şekli gelir.

Futur I ile yapılmış cümleleri genel olarak şöyle bir kalıpla özetlemek mümkündür.

Özne werden Diğer öğeler Fiil
1. Merve wird heute ihre großmutter besuchen
2. Das Mädchen wird morgen seine Kleider waschen
3. Die Touristen werden viele Postkarten kaufen
4. Ich werde die Rechnung jetz bezahlen
5. Ihr werdet die Reise nicht machlen
6. Der Lehrer wird uns die Tür öffnen

Örnek cümlelerin Türkçeleri

  1. Merve bugün anneannesini ziyaret edecek.
  2. Kız çocuk yarın elbiselerini yıkayacak
  3. Turistler birçok posta kartı satın alacaklar
  4. Faturayı şimdi ödeyeceğim
  5. Siz seyahat etmeyeceksiniz.
  6. Öğretmen bize kapıyı açacak

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-futur-1-gelecek-zaman/