Almanca Präsens Örnek Cümleler

Almanca Das Präsens / Şimdiki Zaman konu anlatımına buradan ulaşabilirsiniz.

Ich sehe dort ein kleines Haus. Orada küçük bir ev görüyorum
Walter lebt in Köln. Walter Köln’de yaşıyor
Der Lehrer gibt uns schwere Aufgaben. Öğretmen bize zor ödevler veriyor
Ahmet fährt morgen in die Stadt Ahmet yarın şehre gidiyor
Ayle schreibt ihrem Bruder einen Brief. Ayla erkek kardeşine bir mektup yazıyor
Die Gäste warten in dem Saal Misafirler salonda bekliyorlar
Der Arzt kommt heute nicht Doktor bugün gelmiyor
Deniz und Emre lernen für die Prüfungen. Deniz ve Emre sınavlar için ders çalışıyorlar
Wir kennen diesen Mann nicht Bu adamı tanımıyoruz
Der Ministerpräsident besucht viele Länder Başbakan birçok ülkeyi ziyaret ediyor
Mein Freund kauft ein neues Auto. Arkadaşım yeni bir otomobil satın alıyor.

 

Özne Fiil Diğer öğeler
1. Ich gehe noch nicht in die Schule
2. Ali kommt heute Abend zu uns.
3. Lars und Jens lesen einen Roman.
4. Wir fragen den Poizisten nach dem Weg
5. Der Verkäufer zeigt den Kunden die neuen Hemden
6. Die Kinder warten auf ihre Freunde

 

Örnek cümlelerin Türkçeleri
1. Daha okula gitmiyorum
2. Ali bu akşam bize geliyor.
3. Lars ve Jens bir roman okuyorlar
4. Polise yolu soruyoruz
5. Satıcı, müşterilere yeni gömlekleri gösteriyor.
6. Çocuklar arkadaşlarını bekliyorlar.

 

Olumlu cümle Soru cümlesi
Die Touristen steigen in die Straßenbahn Steigen die Touristen in die Staßenbahn?
Turistler tramvaya biniyor. Turistler tramvaya biniyor mu?
Lara isst einen Apfel Isst Lara einen Apfel?
Lara bir elma yiyor. Lara bir elma yiyor mu?
Die Schüler machen die Aufgaben sehr ordentlich Machen die Schüler die Aufgaben sehr ordentlich?
Öğrenciler ödevleri çok düzenli yapıyorlar Öğrenciler ödevleri çok düzenli yapıyorlar mı?

 

Der Dieb stiehlt die Uhr. Stiehlt der Dieb die Uhr?
Hırsız saati çalıyor Hırsız saati mi çalıyor?
Die Jungen helfen der Mutter. Helfen die Jungen der Mutter?
Erkek çocuklar anneye yardım ediyor Erkek çocuklar anneye mi yardım ediyor?
Du schreibst einen Brief Schreibst du einen Brief?
Sen bir mektup yazıyorsun Sen bir mektup mu yazıyorsun?
Die Damen sitzen auf dem Sofa. Sitzen die Damen auf dem Sofa?
Hanımlar divanda oturuyor. Hanımlar divanda mı oturuyor?
Der Mann ertrinkt beim Baden Ertrinkt der Mann beim Baden?
Adam yüzerken boğuluyor Adam yüzerken mi boğuluyor?
Fiil Özne Diğer öğeler
1. Beißt der Hund den kleinen Jungen?
2. Schreibt der Dichter einen neuen Roman?
3. Schließen die Kinder die Türen und die Fenster?
4. Kennst du diesen Mann?
5. Laufen die Schüler zur Schule?
6. Bekommt Deniz viel Taschengeld von seinem Vater?

 

Örnek cümlelerin Türkçeleri
1. Köpek küçük çocuğu mu ısırıyor?
2. Yazar yeni bir roman mı yazıyor?
3. Çocuklar kapıları ve pencereleri mi kapatıyorlar?
4. Bu adamı tanıyor musun?
5. Çocuklar okula mı yürüyorlar?
6. Deniz babasından çok cep harclığı alıyor mu?

 

Präsens / Şimdiki Zaman Örnek Cümleler

Ich arbeite in der Fabrik meines Onkels
Amcamın fabrikasında çalışıyorum
Der Vater sucht seinen kleinen Sohn
Baba küçük oğlunu arıyor
Emre und Deniz wandern durch den Wald
Emre ve Deniz Ormanda yürüyüş yapıyorlar
Peter zeigt uns seine neuen Bilder
Peter bize yeni resimleri gösteriyor
Die Schüler fragen den Lehrer nach den neuen Wörtern
Öğrenciler öğretmene yeni kelimeler soruyorlar
Der Arzt heilt die schlimme Wunde
Doktor vahim yarayı tedavi ediyor
Der alte Mann stürzt von der vierten Etage
Yaşlı adam dördüncü kattan düşüyor
Herr Müller kauft eine teure Uhr
Bay Müller pahalı bir saat satın alıyor
Die Kranken warten auf den Arzt
Hastalar doktoru bekliyorlar

 

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-prasens-ornek-cumleler/

Almanca Perfekt Sein Alan Fiiller

Perfekt yapılırken sein yardımcı fiilini alan fiillerin iki tipik özelliği vardır.

  1. Bir noktadan bir noktaya veya bir yerden diğer bir yere doğru yapılan bir hareketi gösteren fiiller:

gehen (gitmek)
kommen (gelmek)
laufen (koşmak)
springen (atlamak)
reiten (ata binmek)
stürzen (düşmek)
eilen (yetişmek)
schwimmen (yüzmek)
fallen (düşmek)
einsteigen (binmek)
aussteigen (inmek)
umziehen (taşımak)
tauchen (dalmak)
wandern (gezmek)

2. İçinde bulunulan durumun değiştiğini ifade eden fiiller:

erwachen (uyanmak)
wachsen (yetişmek, büyümek)
entstehen (meydana gelmek)
verwelken (solmak)
aufwachen (uyanmak)
ertrinken (boğulmak)
erkranken (hastalanmak)
sterben (ölmek)
vergehen (geçmek)
einschlafen (uykuya dalmak)
verhungern (aç kalmak)
erröten (kızarmak)

Birinci gruptaki fiiller görüldüğü gibi, sürekli bir hareket göstermektedir. İkinci gruptakiler ise, örneğin uyku halinden çıkmak, sağlıklıyken hastalanmak, yaşıyorken ölmek gibi bir durumun değişmesini ifade etmekdedir.

Genel olarak sözlüklerde düzenli ve düzensiz fiillerin Perfekt’inin sein veya haben yardımcı fiillerinden hangisiyle yapıldığını gösterilmektedir. Tereddüt halinde böyle bir sözlüğe başvurmakta yarar vardır. Ancak iki kurala dikkat ettikten sonra bir hata yapılması mümkün değildir.

Her iki grup için de verdiğimiz örneklerin büyük bir bölümü düzensiz fiildir ve dolayısıyla düzensiz fiillerle ilgili bölümde zaten ele alınacaktır. Bu nedenle, Perfekti sein ile yapılan düzensiz fiiller konusunda fazla örnek vermemekteyiz.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-perfekt-sein-alan-fiiller/

Almanca Partizip Perfekt

Partizip Perfekt / Geçmiş Zaman Ortacı

“Geçmiş zaman ortacı” olarak adlandırılan Partizip Perfekt, genel olarak Perfekt, Plusquamperfekt ve Futur II zamanlarının teşkil edilmesinde kullanılır.
Bu üç zamanı doğru uygulayabilmek için Partizip Perfekt‘i iyi bilmek gerekir. Partizip Perfekt, kısaca 2. Partizip olarak da adlandırılır.

Düzenli fiillerin Partizip Perfekt‘i çok kolay teşkil edilir. Bu ortacı yaparken şu şemaya göre hareket edilir.

ge- takısı + Fiilin kökü + -t takısı

Bu şemaya göre, örnek olarak bazı düzenli fiillerin Partizip Perfekt‘lerini meydana getirelim

Fiil (ge-) + Fiil kökü + (-t) Partizip Perfekt’i
suchen ge- such -t = gesucht
kauf ge- kauf -t = gekauft
zeigen ge- zeig -t = gezeigt
schicken ge- schick -t = geschickt
gekocht ge- koch -t = kochen
lernen ge- lern -t = lernt
lieben ge- lieb -t = geliebt
fragen ge- frag -t = gefragt
hören ge- hör -t = gehört

Köklerinin sonu m, n, t ve d harfleriyle biten fiillerin Partizip Perfekt‘i yapılırken Präsens ve Präteritum takılarında olduğu gibi, sona eklenen ve -t ile kök arasına bir e harfi gelir.

Fiil (ge-) + Fiil kökü + (-et) Partizip Perfekt’i
arbeiten ge- arbeit -et = gearbeitet
gründen ge- gründ -et = gegründet
reden ge- red -et = geredet
retten ge- rett -et = gerettet
atmen ge- atm -et = geatmet
widmen ge- widm -et = gewidmet
rechnen ge- rechn -et = gerechnet

Düzensiz fiillerin Partizip Perfekt‘i ise belirli bir kurala göre yapılmaz. Düzensiz fiillerin Partizip Perfekt‘leri önünde de gelen ge- takısı bulunmakla birlikte bunların kökünde değişik olduğu için geri kalan kısmı için bir kural uygulamak mümkün değildir.

Partizip Perfekt teşkilinde yukarıdaki kurala uymayan ve ayrıcalık gösteren küçük bir grup fiil vardır. Ayrıcalık gösteren bu fiillerin ortak özellikleri şöyledir.

* İlk hecelerinde vurgulama olmayan fiiller:

Bunların en tipik örneği sonu -ieren ile biten fiillerdir. Bu ayrıcalık gösteren kuralı, “bütün sonu -ieren ile biten fiilerin başlarına Partizip Perfekt‘te ge- takısı almaz” şeklinde ifade etmek de mümkündür.

Fiil / Partizip Perfekti
studieren (okumak) / studiert
rasieren (tıraş etmek) / rasiert
massieren (masaj yapmak) / massiert
radieren (silmek) / radiert
probieren (denemek) / probiert

* Yine ilk hecelerinde vurgulama olmayan ve önlerine be-, ent, zer-, ver-, er-, ge-, takıları almış bulunan bütün fiiler de Partizip Perfekt‘te önlerine ge- takısı almaz

Fiil / Partizip Perfekti
zerstören (tahrip etmek) / zerstört
begegnen (karşılaşmak) / begegnet
verletzen (yaralamak) / verletz
entdecken (keşfetmek) / entdeck
gehören (ait olmak) / gehört
ersticken (boğulmak) / erstickt

* Yine ilk heceleri vurgusuzs olan ayrılmaz fiiler de ge- takısı olmaksızın Partizip Perfekt teşkil eder:

Fiil / Partizip Perfekt’i
wiederholen (tekrarlamak) / wiederholt
überreichen (sunmak) / überreicht
überraschen (süpriz yapmak) / überrascht
vollenden (bitirmek) / vollendet

Bu hususta birleşik fiiller ve ayrılmayan fiiller konularınıda inceleyiniz.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-partizip-perfekt/

Almanca Partizip Präsens

Partizip Präsens  düzenli ve düzensiz fiiller için aynı şekilde meydana getirilir. Teşkili çok kolaydır. Fiilin sonuna -d harfi eklemek suretiyle yapılan bu ortaç fiilin  köküne “-erek, -arak” eklenerek Türkçeye çevrilir.

Infinitiv
Mastar
Partizip Präsens
Şimdiki zaman ortacı
Türkçesi
lieben liebend severek
singen singend şarkı söyleyerek
arbeiten arbeitend çalışarak
weinen weinend ağlayarak
lachen lachend gülerek
schreiben schreibend yazarak
lesen lesend okuyarak

 

Görüldüğü gibi, örneğin singen, schreiben ve lesen düzensiz fiil olmasına rağmen bunların da Partizip Präsens‘i bir düzenli fiil gibi teşkil edilmiştir.

Partizip Präsens‘in Türkçe’ye çevrilmesinde ikinci bir şekil daha vardır. Fiilin ifade ettiği eylem veya hareketi tekrar ede de ikinci bir eylemin cereyan ettiğini de gösterebilir. Bu takdirde örneğin yukarıdaki örnek Partizip Präsens‘leri şöyle çevirmek mümkündür.

liebend seve seve
singend şarkı söyleye söyleye
arbeitend çalışa çalışa
weinend ağlaya ağlaya
lachend güle güle
schreibend yaza yaza
lesend okuya okuya

Brigitte kommt singend in das Zimmer. Brigitte şarkı söyleyerek. (söyleye söyleye) odaya geliyor
Der Lehrer geht lesend den Korridor entlang. Öğretmen okuyarak (okuya okuya) koridordan gidiyor.
Das Kind erzählt weinend den Unfall. Çocuk ağlayarak (ağlaya ağlaya) kazayı anlatıyor.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-partizip-prasens/

Erhalten Fiil Çekimi

Almanca Erhalten fiil çekimi

Present tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erhalte I do
Du
erhältst you do
Er/sie/es
erhält he/she/it does
Wir
erhalten we do
Ihr
erhaltet you all do
Sie/die
erhalten they do

Past preterite tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erhielt I did
Du
erhieltest you did
Er/sie/es
erhielt he/she/it did
Wir
erhielten we did
Ihr
erhieltet you all did
Sie/die
erhielten they did

Future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erhalten I will do
Du
wirst erhalten you will do
Er/sie/es
wird erhalten he/she/it will do
Wir
werden erhalten we will do
Ihr
werdet erhalten you all will do
Sie/die
werden erhalten they will do

Past perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
habe erhalten I have done
Du
hast erhalten you have done
Er/sie/es
hat erhalten he/she/it has done
Wir
haben erhalten we have done
Ihr
habt erhalten you all have done
Sie/die
haben erhalten they have done

Pluperfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
hatte erhalten I had done
Du
hattest erhalten you had done
Er/sie/es
hatte erhalten he/she/it had done
Wir
hatten erhalten we had done
Ihr
hattet erhalten you all had done
Sie/die
hatten erhalten they had done

Future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erhalten haben I will have done
Du
wirst erhalten haben you will have done
Er/sie/es
wird erhalten haben he/she/it will have done
Wir
werden erhalten haben we will have done
Ihr
werdet erhalten haben you all will have done
Sie/die
werden erhalten haben they will have done

Subjunctive II preterite tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erhielte (so that I) would do
Du
erhieltest (so that you) would do
Er/sie/es
erhielte (so that he/she) would do
Wir
erhielten (so that we) would do
Ihr
erhieltet (so that you all) would do
Sie/die
erhielten (so that they) would do

Subjunctive II future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
würde erhalten I would do
Du
würdest erhalten you would do
Er/sie/es
würde erhalten he/she/it would do
Wir
würden erhalten we would do
Ihr
würdet erhalten you all would do
Sie/die
würden erhalten they would do

Subjunctive II future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
würde erhalten haben I would have done
Du
würdest erhalten haben you would have done
Er/sie/es
würde erhalten haben he/she/it would have done
Wir
würden erhalten haben we would have done
Ihr
würdet erhalten haben you all would have done
Sie/die
würden erhalten haben they would have done

Subjunctive I present tense

German Form English Translation Ex.
Ich
erhalte (so that I) do
Du
erhaltest (so that you) do
Er/sie/es
erhalte (so that he/she) do
Wir
erhalten (so that we) do
Ihr
erhaltet (so that you all) do
Sie/die
erhalten (so that they) do

Subjunctive I present perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
habe erhalten (so that I) have done
Du
habest erhalten (so that you) have done
Er/sie/es
habe erhalten (so that he/she) has done
Wir
haben erhalten (so that we) have done
Ihr
habet erhalten (so that you all) have done
Sie/die
haben erhalten (so that they) have done

Subjunctive I future tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erhalten (so that I) will do
Du
werdest erhalten (so that you) will do
Er/sie/es
werde erhalten (so that he/she) will do
Wir
werden erhalten (so that we) will do
Ihr
werdet erhalten (so that you all) will do
Sie/die
werden erhalten (so that they) will do

Subjunctive I pluperfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
hätte erhalten (so that I) would have done
Du
hättest erhalten (so that you) would have done
Er/sie/es
hätte erhalten (so that he/she) would have done
Wir
hätten erhalten (so that we) would have done
Ihr
hättet erhalten (so that you all) would have done
Sie/die
hätten erhalten (so that they) would have done

Subjunctive I future perfect tense

German Form English Translation Ex.
Ich
werde erhalten haben (so that I) will have done
Du
werdest erhalten haben (so that you) will have done
Er/sie/es
werde erhalten haben (so that he/she) will have done
Wir
werden erhalten haben (so that we) will have done
Ihr
werdet erhalten haben (so that you all) will have done
Sie/die
werden erhalten haben (so that they) will have done

Imperative mood

German Form English Translation Ex.
Du
erhalt do
Ihr
erhaltet do

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/erhalten-fiil-cekimi/