Almanca Fiil Grupları

Die Gruppen Der Verben / Almanca Fiil Grupları

Fiiller anlamlarına ve bilgisi kurallarına göre kullanılış şekilleri bakımından çeşitli gruplara ayrılır. Anlamlara göre yapılan gruplamalar dilbilgisi açısından önemli değildir. Bu nedenle bu anlam gruplarına kısaca değineceğiz.

BEDEUTUNGSGRUPPEN / ANLAM GRUPLARI

Fiilleri anlamlarına göre üç genel grupta toplamak mümkündür.

  • Handlungsverben / Eylem, faaliyet gösteren fiiller
  • Vorgangsverben / Olay, değişim gösteren fiiller
  • Zustandsverben / Durum gösteren fiiller

Eylem, faaliyet gösteren fiiller, bir kimsenin herhangi bir eylemi, işi yaptığını dile getirir ve cümlenin öznesinin bir faaliyeti, hareketi gerçekleştirmesini gerektirir.

spielen oynamak
gehen gitmek
lachen gülmek
kommen gelmek
laufen koşmak

fiilleri bu gruptandır. Almancadaki fiillerin çok büyük bir bölümü bu gruptan sayılır.

Olay, değişim gösteren fiiller öznenin bünyesinde cereyan eden bir olay veya değişimi anlatır:

fallen düşmek
erfrieren donmak
fiebern ateşi olmak
verblühen solmak

fiilleri bu grubun tipik örnekleridir.

Durum gösteren fiiller ise, bir hareketten çok, içinde bulunulan durumu ifade ettikleri için hareketsizlik ve sükunetin ifadesidir:

stehen durmak
liegen durmak (yatık olarak)
wohnen ikamet etmek
bleiben kalmak

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-fiil-gruplari/

Das Verb / Fiil

DAS VERB / ALMANCA FİİL

Fiiller, bir şahıs veya bir cismin ne yaptığını, ne durumda olduğunu veya kendisine ne yapıldığını belirten sözcüklerdir. Başka bir deyişle fiiller, bir hareket, oluş ve durum bildirirler.

Fiiler eylem veya durumları gösterirken onların zamanını, süresini, tamamlanma hallerini de belirtir.

kommen gelmek
schlafen uyumak
helfen yardım etmek
regnen (yağmur) yağmak
bleiben kalmak
wohnen ikamet etmek
schreiben yazmak
erfrieren donmak
gehen gitmek

sözcükleri hep birer fiildir. Fiillerle cümlenin yüklemi meydana getirilir.

Ich schreibe einen Brief. Bir mektup yazıyorum
Gestern gingen wir ins Picknick Dün pikniğe gittik
Es regnete sehr stark Çok kuvvetli yağmur yağdı
Niemand hat dem armen Mann geholfen Fakir adama kimse yardım etmedi
Geh jetzt Git şimdi

Örneklerde gördüğümüz, schreibe, gingen, regnete, hat… geholfen, geh sözcükleri çeşitli biçimlerde, hallerde kullanılmış fiillerdir ve içinde bulundukları cümlenin yüklemini meydana getirmektedirler.

Fiillerin zaman, şahıs, çatı vs. gibi ölçülere göre biçimlerinde meydana gelen değişime “çekim” anlamına gelen Konjugation [konyugatsyon] denir. Fiillerin köklerine çeşitli takılar alarak veya köklerinin değişmesiyle biçim değiştirmeleri “çekimleme” olarak adlandırılır.

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/das-verb-fiil/

Almanca Sıfatların Derecelendirmesi Örnek Cümleler

Almanca Sıfatların Derecelendirmesi Örnek Cümleler

so … wie … … kadar
so klein wie … … kadar küçük
so hoch wie … … kadar yüksek
so teuer wie … … kadar pahalı

 

Hans ist so groß wie Paul Hans Paul kadar büyüktür
Der Lehrer is so alt wie unser Vater Öğretmen babamız kadar yaşlıdır. (babamızın yaşındadır)
Diese Fragen sind so schwer wie die anderen Bu sorular diğerleri kadar zordur
Sie ist so klug wie Ihr Sohn O sizin oğlunuz kadar zekidir.
Die Mauer ist so hoch wie der Baum Duvar ağaç kadar yüksektir
Dieses Fahrrad ist so teuer wie ein Auto Bu bisiklet bir otomobil kadar pahalıdır.
Ich kann nicht so schnell wie die anderen Kinder laufen Ben diğer çocuklar kadar hızlı koşamam

Bu tür karşılaştırmalar belirli sözcüklerle derecelendirilebilir.

genauso aynen
doppelt so iki misli
dreimal so üç misli
viermal so dört misli

 

Die Tür ist genauso groß wie das Fenster. Kapı aynen pencere kadar büyüktür
Helga ist genauso klug wie ihr Bruder. Helga kardeşi kadar zekidir.
Der Korb ist doppelt so schwer wie meine Tasche Sepet benim çantamdan iki misli daha ağırdır
Sein Haus ist dreimal so groß wie unser Büro Onun evi bizim büromuzundan üç misli büyüktür.

Bir canlı veya cismin iki ayrı sıfatla belirtilen eşit niteliklerini de so… wie ile anlatmak mümkündür.

Ursula ist so dumm wie faul Ursula hem aptal hem tembeldir
Der Schrank ist so klein wie teuer Dolap hem küçük hem pahalıdır.

Almanca Daha üstünlük karşılaştırması

Bir şahıs veya bir cismin, bir niteliğe diğerlerinden daha fazla veya daha az sahip olduğunu anlatmak için “daha üstünlük derecesi” kullanılır. Sıfata -er eklenerek yapılan bu derece cümle içinde als sözcüğü ile birlikte kullanılır.

klein küçük
kleiner daha küçük
kleiner als… …den daha küçük
 
teuer pahalı
teuer daha pahalı
teuer als… …den daha pahalı

 

Ein Turm ist höher als ein Haus Bir kule bir evden daha yüksektir
Sie ist kürzer als meine Schwester O benim kızkardeşimden daha kısadır
Du sprichst Deutsch besser als ich Almancayı benden daha iyi konuşuyorsun
Holz ist härter als Kork Tahta mantardan daha serttir
Paul ist fleißiger als sein Bruder Paul erkek kardeşinden daha çalışkandır
Er verdient mehr als ich Benden daha fazla kazanıyor
Der Sohn raucht mehr als seine Mutter Oğul annesinden daha fazla sigara içiyor
Ich laufe schneller als Inge İnge’den daha hızlı koşuyorum

 

En üstünlük karşılaştırması

Bir şahıs veya cismin, diğerleri arasında o niteliğe en fazla sahip olduğunu belirtmek için “en üstünlük derecesi” kullanılır. Cümle içinde en üstünlük derecesi bir ayrıcalık göstermez

Dieser Stuhl ist am besten Bu sandalye en iyisidir
Dieses Auto ist am schnellsten Bu otomobil en hızlısıdır
Hans ist der klügste von allen Schülern Hans bütün öğrencilerin en akıllısıdır
Hans ist der klügste Schüler in der Klasse Hans sınıfın en akıllı öğrencisidir.
Sie ist das schönste Mädchen dieses Dorfes O bu köyün en güzel kızıdır.
Ich gebe dir das beste Buch meiner Bibliothek Sana kütüphanemin en iyi kitabını veriyorum
Das ist die älteste Kirche Kölns Bu Köln’ün en eski kilisesidir.
Das ist der glücklichste Tag meines Lebens Bu hayatımın en mutlu günüdür

Karşılaştırma şekillerinin diğer kullanış yerleri

Bir sıfatın bir niteliğin gittikçe artışını ifade etmek için bu sıfatın daha üstünlük derecesi aralarına und konarak iki kere tekrarlanır

Das Wasser wird wärmer und wärmer. Su gittikçe ısınıyor.  (daha sıcak, daha sıcak oluyor)
Das Wetter wird kälter und kälter. Hava gittikçe soğuyor
Sie wird dicker und clicker O gittikçe şişmanlıyor
Das Auto fährt tiefer und tiefer in den Wald Otomobil gittikçe ormanın derinliklerine giriyor

Bu niteliğin gittikçe artması veya azalması sıfatın kendisiyle daha üstünlük derecesi arasına und konarak da ifade edilir.

Die Frau wird krank und kränker Kadın gittikçe hastalanıyor
Das Kind wird frech und frecher Çocuk gittikçe terbiyesizleşiyor
Gemüse wird billig und billiger Sebze gittikçe ucuzluyor

Gittikçe azalıp artmayı sıfatın önüne mehr und mehr sözcüklerini koyarak da anlatmak mümkündür.

Der Geiger wird mehr und mehr berühmt Kemancı gittikçe meşhur oluyor
Kaffe wird mehr und mehr teuer Kahve gittikçe pahalanıyor
Brigitte wird mehr und mehr schön Brigitte gittikçe güzelleşiyor

 

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-sifatlarin-derecelendirmesi-ornek-cumleler/

Almanca Sıfatların Derecelendirilmesi

ALMANCA SIFATLARIN KARŞILAŞTIRILMASI / DIE KOMPORATION DER ADJEKTIVE

Sıfatlar sahip oldukları özelliklerin, ifade ettikleri niteliklerin derecelendirilmesi bakımından Almancada die Komparation veya die Vergleichsformen olarak adlandırılan ve karşılaştırma derecesi olarak tanımlanan dört halden veya şekilden birinde bulunur.

Kademeli olarak farklılığı ifade eden bu dört derece şunlrdır:

1. Der Positiv Tabii derece
2. Der Komparativ Daha üstünlük derecesi
3. Der Superlativ En üstünlük derecesi
4. Der Elativ Çok üstünlük derecesi

Bunlardan şekil ve yapı olarak der Superlativ ile der Elativ dereceleri aynıdır ve aralarında bir fark yoktur. Alman grameri sadece cümle içinde kullanılış açısından böyle bir ayırım yapmaktadır.

DER POSITIV / TABİİ DERECE

Der Positiv, sıfatın şimdiye kadar gördüğümüz ve kullandığımız normal şeklidir.

jung (genç)  / stark (kuvvetli)
groß (büyük) / nützlich (yararlı)
lang (uzun) / weich (yumuşak)

DER KOMPARATIV / DAHA ÜSTÜNLÜK DERECESİ

Aynı özellik veya nitelikleri paylaşan iki şahıs veya cismin birbirlerinden farklı olduğunu ifade etmek için daha üstünlük derecesi kullanılır. Bu dereceyi yapmak için sıfatın sonuna -er eklenir.

klein (küçük) kleiner (daha küçük)
schön (güzel) schöner (daha güzel)
billig (ucuz) billiger (daha ucuz)
reich (zengin) reicher (daha zengin)
dick (kalın) dicker (daha kalın)
fleißig (çalışkan) fleißiger (daha çalışkan)
schnell (hızlı) schneller (daha hızlı)

Daha üstünlük derecesinin teşkilinde dikkat edilmesi gereken birkaç küçük incelik vardır. Bu derece yapılırken bazı sıfatların içindeki sesli harflerden a, o, u üzerine nokta alarak ä, ö, ü olur.

groß (büyük) größer (daha büyük)
jung (genç) jünger (daha genç)
alt (yaşlı) älter (daha yaşlı)
lang (uzun) länger (daha uzun)
arm (fakir) ärmer (daha fakir)
schwach (zayıf) schwächer (daha zayıf)
stark (kuvvetli) stärker (daha kuvvetli)
hart (sert) härter (daha sert)
warm (sıcak) wärmer (daha sıcak)

 

Sonu -el ve -er ile biten sıfatlarda ise daha üstünlük derecesinde bu son hecedeki “e” harfi atılır.

teuer (pahalı) teurer (daha pahalı)
dunkel (karanlık) dunkler (daha karanlık)
sauer (ekşi) saurer (daha ekşi)
edel (asil) edler (daha asil)

DER SUPERLATIV / EN ÜSTÜNLÜK DERECESİ

Bu derece, bir şahıs veya cismi niteleyen ve tarif eden sıfatın diğer benzerleri arasında en üstün düzeyde olduğunu anlatmak için kullanılır. Der Superlativ, sıfatın normal şeklinin sonuna -st veya -est eklenerek yapılır.

klein (küçük) kleinst (en küçük)
schön (güzel) schönst (en güzel)
fleißig (çalışkan) fleißigst (en çalışkan)
bunt (renkli) buntest (en renkli)
süß (tatlı) süßest (en tatlı)
wenig (az) wenigst (en az)
weit (geniş) weitest (en geniş)

 

Bu sıfatların bazılarının sonuna -st yerine -est eklendiği görülmektedir. Sıfatın sonuna -st veya -est takılarından hangisinin ekleneceği sıfatının hece adedine bağlıdır. Tek heceli ve sonları genellikle vurgulu okunan ve -d, -s, -sch, -sk, -ß, -t, -x, -z ve los, -haft harfleriyle biten sıfatların sonuna bu derece -est takılır:

rasch (çabuk) raschest (en çabuk)
spitz (sivri) spitzest (en sivri)
sanft (yumuşak) sanftest (en yumuşak)
bekannt (ünlü) bekanntest (en ünlü)
hilflos (aciz) hilflosest (en aciz)
glaubhaft (inanılır) glaubhaftest (en inanılır)

 

Der Komparativ’de olduğu gibi, tek heceli sıfatlarda bulunan a, o, u harfleri bu derecede de üzerlerine nokta alarak ä, ö, u olur.

alt (yaşlı) ältest (en yaşlı)
kalt (soğuk) kältest (en soğuk)
lang (uzun) längst (en uzun)
warm (sıcak) wärmst (en sıcak)
rot (kırmızı) rötest (en kırmızı)
gesund (sağlıklı) gesündest (en sağlıklı)

 

Normal günlük konuşmalarda a, o, u harflerinin noktalanmasına gittikçe az rastlanmakta ve bu noktalamanın yapılmaması artık yanlış sayılmamaktadır.

En üstünlük derecesindeki sıfatlar, normal birer sıfat gibi sıfat tamlamalarında tanımlıkla ismin arasında kullanılabilir. Bu takdirde en üstünlük derecesinin sonuna ismin hallerine göre gereken takılar eklenir.

der älteste Lehrer en yaşlı öğretmen
den ältesten Lehrer en yaşlı öğretmeni
dem ältesten Lehrer en yaşlı öğretmene
des ältesten Lehrers en yaşlı öğretmeni
 
das billigste Kleid en ucuz elbise
der kälteste Tag en soğuk gün
die schönste Frau en güzel kadın
die jüngsten Arbeiter en genç işçiler
die ärmsten Menschen en fakir insanlar

 

Bunun dışında, en üstünlük derecesi cümle içinde tek başına kullanıldığı takdirde önüne an ile dem tanımlığının birleşmesinden meydana gelen am sözcüğü ile sonuna da -en takısı gelir.

schönst (en güzel) am schönsten (en güzel)
billigst (en ucuz) am billigsten (en ucuz)
längst (en uzun) am längsten (en uzun)
stärkst (en kuvvetli) am stärksten (en kuvvetli)
größt (en büyük) am größten (en büyük)

 

Dieser Schüler ist am fleißigsten Bu öğrenci en çalışkandır
Sein Sohn ist am klügsten Onun oğlu en akıllıdır
Dieses Bild ist am schönsten Bu resim en güzeldir
Unser Vater ist am stärksten Bizim babamız en kuvvetlidir
Dieses Zimmer ist am wärmsten En sıcak bu odadır

 

 

Die Komparation der Adjektive
Sıfatların Karşılaştırılması
Der Positiv Der Komparativ Der Superlativ
alt älter am ältesten
groß größer am gröBten
klein
bekannt
dunkel
kleiner
bekannter
dunkler
am kleinsten
am bekanntesten
am dunkelsten
leise leiser am leisesten

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-sifatlarin-derecelendirilmesi/

Almanca Sıfat Çekimleri Örnek Cümleler

ALMANCA SIFATLARIN ÇEKİMİ / DIE DEKLINATION DES ADJEKTIVS

  1. İsmin Cinsiyeti:

İsmin cinsiyetine göre tanımlıkla isim arasına gelen sıfata eklenen taklar değişir. İsim der, die, das tanımlıklarından birisiyle birlikte kullanılmışsa sıfata -e takısı eklenir.

 

der gute Mann iyi adam
die gute Frau iyi kadın
das gute Kind iyi çocuk

İsim belirsiz tanımlık olan ein, eine ile birlikte kullanılmışsa sıfata -er, -e, -es takılarından biri eklenir.

ein guter Mann iyi bir adam
eine gute Frau iyi kadın
ein gutes Kind iyi bir çocuk

2. İsmin tekil veya çoğul oluşu

Yukarıda gördüğümüz takılar ismin çoğul olması halinde değişir. Önünde der, die, das tanımlıklarından biri bulunan isimlerle birlikte bulunan sıfatlara çoğulda -en takısı eklenir.

die guten Männer iyi adamlar
die guten Frauen iyi kadınlar
die guten Kinder iyi çocuklar

3. İsmin hali

İsmin -i, -e veya -in hallerinden birinde bulunmasına göre sıfat tamlamasında sıfata eklenen takı da değişiklikler gösterir. İsmin hallerine göre takılarda meydana gelen değişikliği aşağıda ayrıntılı olarak ele alacağız.

Genel olarak, sıfatın ismin cinsiyetine, tekil veya çoğul oluşuna ve haline göre sorununa takı alarak gösterdiği değişikliği değişikliğe “sıfatların çekimi” denir. Yukarıda ve daha önce “sıfat tamlamaları” bölümünde verdiğimiz bilgileri topluca tekrarlayacak ve -i, -e ve -in hallerine göre yapılan çekimi inceleyeceğiz.

  1. Tip: Belirli tanımlıklardan sonra gelen sıfatlar

Önünde der, die, das tanımlıkları bulunan isimlerle yapılan sıfat tamlamaları nispeten basittir. Bu tipte sıfata sadece -e veya -en takısı eklenmektedir.

1. Tip’e uyan sıfatlara “zayıf çekiliyor” da denir.

Maskulinum Femininum Neutrum
 TEKİL HAL Nominativ
Yalın hal
der gute Mann
iyi adam
die gute Frau
iyi kadın
das gute Kind
iyi çocuk
Akkusativ
i hali
den guten Mann
iyi adamı
die gute Frau
iyi kadını
das gute Kind
iyi çocuğu
Dativ
e hali
dem guten Mann
iyi adama
der guten Frau
iyi kadına
dem guten Kind
iyi çocuğa
Genitiv
in hali
des guten Mannes
iyi adamın
der guten Frau
iyi kadının
des guten Kindes
iyi çocuğun
 ÇOĞUL HAL Nominativ
Yalın hal
die guten Männer
iyi adamlar
die guten Frauen
iyi kadınlar
die guten Kinder
iyi çocuklar
Akkusativ
i hali
die guten Männer
iyi adamları
die guten Frauen
iyi kadınları
die guten Kinder
iyi çocukları
Dativ
e hali
den guten Männern
iyi adamlara
den guten Frauen
iyi kadınlara
den guten Kindern
iyi çocuklara
Genitiv
in hali
des guten Männer
iyi adamın
der guten Frauen
iyi kadının
der guten Kinder
iyi çocukların

 

Yukarıda sıfatlara eklenen takıları kolayca bir bakışta hatırda tutulabilmeleri için bir çetvel halinde sadece takı olarak bir kere daha tekrarlayalım.

Maskulinum Femininum Neutrum
TEKİL Yalın hal
-i hali
-e hali
-in hali
e
en
en
en
e
e
en
en
e
e
en
en
ÇOĞUL Yalın hal
-i hali
-e hali
-in hali
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en

 

dies-, jen-, jed-

Tanımlıkların yerine kullanılan “bu” anlamındaki dies- , “şu” anlamındaki jen- ve her anlamındaki jed- sözcüklerinden sonra gelen sıfatlara da yukarıda gördüğümüz takılar eklenir.

Bu üç sözcüğün sonuna da ismin tanımlığına göre, -e, -er veya -es eklenir. Önce kısaca bu sözcüklerin isimlerin önlerinde tanımlık yerine geldiklerinde aldıkları şekli görelim:

dies- jen- jed-
der Mann
adam
die Frau
kadın
das Kind
çocuk
dieser Mann
bu adam
diese Frau
bu kadın
dieses Kind
bu çocuk
jener Mann
şu adam
jene Frau
şu kadın
jenes Kind
şu çocuk
jeder Mann
her adam
jede Frau
her kadın
jedes Kind
her çocuk
die Männer
adamlar
die Frauen
kadınlar
diese Männer
bu adamlar
diese Frauen
bu kadınlar
jene Männer
şu adamlar
jene Frauen
şu kadınlar

Bu sözcüklerle isim arasına giren sıfatlar da yukarıda belirtilen takıları alır.

dieser gute Mann bu iyi adam
jene gute Frau şu iyi kadın
jedes gute Kind her iyi çocuk
diese guten Männer bu iyi adamlar
dieses alte Haus bu eski ev
jede weiße Tasse her beyaz fincan

2. Tip: Kein, keine’den sonra gelen sıfatlar

Keine, keine sözcükleri “bir” anlamına gelen ein, eine şeklindeki belirsiz tanımlıkların olumsuz şeklidir. Kein, keine önünde bulundukları isimlere “değil hiç, hiçbir” anlamlarını vererek cümleyi veya bu isimleri olumsuz hale getirir. Daha önceki bölümlerde kein, keine’yi ayrıntılı bir biçimde incelemiştik.

Önünde kein, keine bulunan isimlerle yapılan sıfat tamlarında sıfata eklenen takılar yukarıda gördüğümüz takılara kıyasla biraz farklıdır. “Benim, senin, onun” gibi anlamlarına gelen mein, dein, sein, ihr, unser, usw. Şeklindeki iyelik zamirleri ile birlikte kullanılan sıfatlar için de aynı takılar geçerlidir. Aşağıdaki çizelgede biz örnek olarak sadece kein, keine’yı alacağız.

Maskulinum Femininum Neutrum
 TEKİL HAL Nominativ
Yalın hal
kein guter Mann keine gute Frau kein gutes Kind
Akkusativ
i hali
keinen guten Mann keine gute Frau kein gutes Kind
Dativ
e hali
keinem guten Mann keiner guten Frau keinem guten Kind
Genitiv
in hali
keines guten Mannes keiner guten Frau keines guten Kindes
 ÇOĞUL HAL Nominativ
Yalın hal
keine guten Männer keine guten Frauen keine guten Kinder
Akkusativ
i hali
keine guten Männer keine guten Frauen keine guten Kinder
Dativ
e hali
keinen guten Männer keinen guten Frauen keinen guten Kindern
Genitiv
in hali
keiner guten Männer keiner guten Frauen keiner guten Kinder

Kein, keine şeklindeki olumsuz tanımlıklar ve mein, meine, dein, deine, sein, seine, ihr, ihre, unser, usw. Gibi iyelik zamirleriyle kullanılan sıfatların, sıfat tamlamalarında aldıkları takıları aşağıda bir kere daha sadece takı olarak kısa bir “özet cetvel” halinde tekrarlamaktayız:

Maskulinum Femininum Neutrum
TEKİL Yalın hal
-i hali
-e hali
-in hali
er
en
en
en
e
e
en
en
es
es
en
en
ÇOĞUL Yalın hal
-i hali
-e hali
-in hali
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en
en
Mein kleiner Bruder ist 6 Jahre alt. Küçük kardeşim 6 yaşındadır
Das ist das Auto deines alten Freundes. Bu eski arkadaşının otomobilidir.
Unsere neuen Bücher liegen im Schrank Yeni kitaplarımız dolaptadır.
Dieses Fahrrad gehört seinem jungen Vater. Bu bisiklet onun genç babasına aittir.
Kein kluger Mensch kann diesen Wagen kaufen. Akıllı bir insan bu arabayı alamaz.
Ich sehe da keinen bellenden Hund Orada havlayan (hiçbir) köpek göremiyorum
Er macht keine guten Fotos. O iyi resimler çekmiyor
Keiner fremden Person darfst du diese Belege zeigen. Hiçbir yabancı kişiye bu belgeleri gösteremezsin
Der Trainer unserer neuen Mannschaft ist sehr berühmt Yeni takımımızızn antrenörü çok ünlüdür
Der Lehrer dankt seinem fleiBigen Schüler Öğretmen çalışkan öğrencisine teşekkür ediyor.
Wo sind die Knöpfe deiner roten Bluse Kırmızı bluzunun düğmeleri nerededir.

 

Bu yazının kalıcı bağlantısı https://www.pratikalmanca.com/almanca-sifat-cekimleri-ornek-cumleler/